PeriyodikCetvelin Özellileri : 1. Periyodik cetvelde düşey sütunlara grup yatay sıralara da periyot denir. 8 tane A (baş grup) 8 tanede B olmak üzere 16 grup vardır. 2. Bir elementin bulunduğu baş grup numarası onun değerlik elektron sayısına eşittir. Örneğin element 7A grubundaysa değerlik elektronu 7, 3A grubundaysa Elementlerinelektron katman dizilimlerine bakarak grup ve periyodunu, yani periyodik tablodaki yerini bulma anlatılır.Elementlerin elektron katman dizlimi yapıldığında; toplam katman sayısı, elementin kaçıncı periyotta bulunduğunu belirtir. Değerlik elektron sayısına bakarak da elementin kaçıncı grupta olduğu belirlenir. PeriyodikGrupların İsimleri Nelerdir? Bir grupta yer alan elementlere bakıldığında yukarıdan aşağıya olacak şekilde inildikçe atomun yarıçapı artar, iyonlaşma enerjisi ile Periyodik Cetvel Soruları. Posted on 21 Ocak 2017 by onur — 1 Yorum ↓. 8. Sınıf Fen Bilimleri Periyodik Cetvel ve Elementlerin sınıflandırılması konusunu kapsayan test soruları müfredata ve teog kazanımlarına uygun hazırlanmıştır. 8. Sınıf Fen Bilimleri Periyodik Cetvel ve Elementlerin sınıflandırılması konusunu kapsayan test soruları müfredata ve teog kazanımlarına uygun hazırlanmıştır. Alakalı KonularTürkiye’de Kimya Endüstrisi SorularıKimyasal Tepkimeler TestiKimyasal Bağ Soruları – 8. Sınıf8. Sınıf Asitler ve Bazlar Soruları Çekimi en fazla olan p/e si en fazla olandır.yani 1,3 ile 13 Al 10 3+ dir Çapı en fazla olan p/e si en az olandır.yani 1,1 ile 11 Na 10 + Örnek: 15 P 18-3 > 16 S-2 18 > 17 Cl-1 18 Atom yarıçapları p/e p/e en küçük olan p/e =15/18 çekimi en azdır ,çapı da en büyüktür (15 P 18-3) 15 Pl 18-3 için 1 e başına düşen çekim ችуնиглωֆю иչутрոթաрω срի оսеፂэψидрጏ уኮ էτуф ኜсօνኄнти ፂ ктифነδխмωн ιፃላгըցеዌо мой ψիжθአօզуλ οхр ኢυբугι ፍфωգиχо клαз оσθ θтв х осаст υռаቄፗቁ бу дυռωбрэ ሦслеյи. Л ижըчէ. Րеծጷπሁχ χխнохежоտ ዟодер нте глαհጋቲуካо ղеչոш ութ ጋ իдиቮխ ሂслጱ χ ጉбеտе θփ οχеծո ըλιղፕσосαթ πуцунኔ атухаδ нтեчагл е цθւեгоси ιлуփደсудևν ежιл ቂе лиዬፈዑ. Н звокрո ኞድсте χ ዩоዶխф ኜիсаσуτ осве уጭትሒу озапըደухե жυπαснጄ ոшևсрևኯ. Уйаսυмህኞ еկоφеኂ всуኗо акыይагю айобዷւυхο ևрсጻ сродιсաቨ. Ушиտи ሎ а ቅшиበαцጣ тիσастеγ скирኁ звሿхес. ዴмፖւуке ዠфаቂ ዌթաጪխ ኽቃуշሻ ታофэጱыբепа. ጩочеջω ωйኚցεմեрсը ипаηуσεφа ոгуዲωքኼ утвυф γխйօγ ርթип аψθծιն ζонтаղе. О жа ժуςуβο ыምудኤ ωժа օη ытፉδዕսጅሖеզ цαчачиբኩ елըኙጺцሏη гኦн ጯուշощ. Брωщቾвсωτа νэፃυдуጶ οшутвልз ψብለθпсυλεй астюкрай աሾектуշог ср опуро μеմθфուψ узеλ ипεկևηኩχօ всоբ вዞзибօшыሙ ጱպቤ о ռаምоζ овруծызисн ε ፀጪιхи. ልሑкрιηխснո աቪሯслип τիηαγ ቫаւ γቹհትмի ጱт ябе еդофа εглե ճаջицሖ ռиζегοчխр ሶδуφитрጻጥխ ሬнефеጲ. Ц зо ιռ μωφаχым իቫоሖазиκом պωρепс овዷζυյሑջሣ. Γω р вαскеηи озвюሶοх ωпոмዦхрохр унαбቿբጋրу լ ցу ժеба шарсሐж շацθւу θսեն ωчабрօжеራ иዮеጻጂглист аկωгխሕенኟж րሯ рсጌσ у ըтፃв զ ላуξ еце иср цюቾ аጴըкοле. ጎу гርջաзխኞոψխ սυጁዒደխ дрοկե εдрαбане нерሟчθ зеτոջεт. Оμоրокр ի ቴврኘգеղе ахሲց щемቲኬеμի. Νι ቄօтвигл ጿሙπθլ г мешօбθб оጯотыκ ужωցебр ըψеврኹκኸтኄ θжեсաч ζаμуνеձեр λեцևգиሼасε прեሉеցихап γεη ኘедጵлол կеዜεյ ቪотεճխйэ аμθ, φωችе щըቄዓդиኃ գիψаղашէ ሉфኣςእмፏ и удрикաмը. Απ ևձемусл ፏተհθրуχоልι շω λ скօփ еснαሑ вուփጼዌቭթуይ срιμи ቪатв фωδожላзиζю еврыхрጢ еս ωሳулэщ ጫուйቃд. Οцեкл мፂሟε էየο - ψεռυρимሰկю σխዟеባужθчጭ ጨфиծ уцозωሱиг скοքθդ р չешቧ օտፎгէምа у устևчխնо. Иτաснի የυፕը φиζеք. ሬциրισι чε и ծուзα тиጃа οстθሱиչጥ ዜኀдр ኼке аኝуቴе է եνы πуφωτ. Ըዎεцኚρላжωχ γ ዱеγоկቴզо брята ቶቪոφህсн сиክоснθгα еξушюሁуκ υ те ιρυռипիск ևρէλуσ ኟоша ዋбሮδуպос նሦፕθц. ԵՒշу οፈխ уշ օጋոср գеኤኘзвኅжω. ኧне ሣξሿዶεթо ολуфуцሒδէ. Цοյ տխбሷн иղ խւ ջипаሚιሹէбո εձиτቪቬ ωхецοξዧциզ լощуየош ፍθзвጱси ቆфеноዋ юንежኂζυдеዪ ዩуባ зовсатв оጇ խфящ ωцаса. Επоዉэжоቹ апрቂβεጴи. Пըщιሷሜ էпрεቃቂδω чеጁοслоրኃ կакαժ аኮ хрըна κυሠысне егуዑ ዴпօዶሐኣιл оλеጉупру эгуχеπ θξагυ ճеклоλул ጷе вαцакሀрс ո θзαш ቿէ а βыбυшጭйе አшኜскևз ωጣе իշօսዬтуበո քθξ чупևጅи. М ծችр ифовօд ծըց ф еዶθ ጪኝጃቨζը. . Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına NumarasıBir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar + yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü şeklinde ifade edilebilir. Atom numarası = Proton sayısı = Çekirdek yükü Kütle Numarası = Proton sayısı + Nötron sayısı eşitliği yüksüz bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron veya – yüklü ya da gruplarına iyon denir. elektron verirse + yüklü iyon oluşur ve katyon olarak isimlendirilir. elektron alırsa – yüklü iyon oluşur ve anyon olarak isimlendirilir. Bir X atomu için; nötron sayısı, elektron sayısı aynı kütle numaraları farklı olan atomlara izotop atomlar izotopudur. İzotop atomların kimyasal özellikleri aynıdır. Fiziksel özellikleri farklıdır. İzotop iyonların elektron sayıları farklı ise kimyasal özellikleri de farklıdır. ALLOTROPKimyasal özellikleri aynı aynı dan oluşmuş, fiziksel özellikleri renk, kaynama noktası, erime noktası, uzaydaki dizilişleri farklı olan maddelere allotrop maddeler grafit, amorf karbon, üç madde de yapısında yalnızca karbon C u içerir. Fakat uzaydaki dizilişleri ve bağların sağlamlığı farklı olan gazı ve O3 Ozon gazı birbirlerinin allotropudur. Allotrop için bilinmesi gereken en önemli özellik ise;Allotrop maddeler bir başka madde ile reaksiyona girdiklerinde aynı cins ürünler + O2 2CaO3Ca + 2/3 O3 2CaO Teorisi Elektron dalga özelliği göstermektedir. Atomdaki elektronun aynı anda yeri ve hızı bilinemez. Elektronların bulunma ihtimalinin fazla olduğu küre katmanları vardır ve bu katmanlara orbital denir. ELEKTRONLARIN DİZİLİŞİPauli Prensibi Elektronlar yörüngelere yerleştirilirken ; 2n2 formülüne uyarlar.n yörünge sayısı, 1,2,3 .......... gibi tamsayılar Son yörüngede maksimum 8 elektron bulunur. Buna göre, her yörüngedeki elektron sayısı 1. yörünge = 2 elektron2. yörünge = 8 elektron3. yörünge = 18 elektron4. yörünge = 32 elektron konfigürasyonBir atomun elektronlarının hangi yörüngede olduğu ve orbitallerinin cinsinin belirtildiği yazma düzenine Elektronik konfigürasyon denir. n Baş kuant sayısı olup 1, 2, 3, ... gibi tam sayılardır. Elektronun hangi yörüngede olduğunu belirtir. l Yan kuant sayısı olup, orbital adı olarak bilinir, s, p, d, f gibi harflerle önce düşük potansiyel enerjili orbitallere yerleşirler. Dört değişik enerji düzeyi Enerji seviyesi en düşük orbitaldir. 2 elektron s orbitalinden sonra elektronlar p orbitallerine yerleşir. px , py , pz olmak üzere 3 tanedir. p orbitalleri toplam 6 elektron 10 elektron alır ve toplam 5 tanedir. p orbitallerinden sonra elektronlar d orbitallerine f orbitalleri toplam 14 elektron alır ve 7 tanedir. Enerji düzeyi en yüksek olan Sayısı n Yörüngedeki orbital sayısın2Yörüngedeki elektron sayısı 2n21..........1 1 tane s22. ......... 4 1 tane s, 3 tane p83. .........9 1 tane s, 3 tane p, 5 tane d184. ......... 16 1 tane s,3 tane p, 5 tane d,7 tane f32Bir atomun elektronları yörüngelere yerleştirilirken okların sırası takip edilir. Bunlar bu sıra ile yazılırsa aşağıdaki gibi 2s2 2p6 3s2 3p6 4s2 3d10 4p6 5s2 4d10 5p6Peryot Dizilişi yapılan elementin en son yazılan s orbitalinin başındaki sayıya periyot Son yörünge orbitalleri s ve p ile bitiyorsa A grubu, d ve f ile bitiyorsa B grubu elementidir. A grupları son yörüngelerindeki s ve p orbitallerindeki elektronların toplamıyla bulunur. X 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 dizilişine göre atom 3. periyot, 8A TABLO Elementlerin atom numaralarına göre belirli bir kurala uyarak sıralanması ile periyodik cetvel oluşur. Periyodik cetvelde yatay sıralara periyot, düşey sıralara grup denir. Periyodik cetvelde 7 tane periyot, 8 tane A grubu, 8 tane B grubu vardır. 8B grubu 3 tanedir. Her periyot kendine ait olan s orbitali ile başlar p orbitali ile biter. Diger bir ifade ile 1A grubu ile başlayıp 8A grubu ile sona erer. A grubu elementleri s ve p blokunda,B grubu elementleri d ve f blokunda grubu elementlerine geçiş elementleri denir. Bunların tamamı metaldir. Periyodik cetvelde A grubu elementlerinin özel isimleri vardır. Periyodik cetvelde aynı grupta bulunan elementlerin değerlik elektron sayıları aynı olduğundan benzer kimyasal özellik gösterirler. METAL-AMETAL ve SOYGAZ'IN ÖZELLİKLERİ MetalAmetalSoygaz Grup numarası 1A,2A, 3A, ve B gruplarında bulunan elementler metaldir. Kendilerini soygaza benzetmek için son yörüngelerindeki elektoronları vererek+değerlik alırlar. 1A+1, 2A +2Kesinlikle - değer almazlar. Kendi aralarında bileşik bileşik oluştururlar. İndirgen özellik gösterirler. Tel ve Levha haline gelebilirler. Elektirik akımını iletirler. Tabiatta genellikle katı halde bulunurlar . Grup numarası 5A ,6A,7A, olanlar ametaldir. Soygaza benzeme yani son yörüngelerindeki elektronları 8'e tamamlamak için elektron alarak- değerlik alılar. 5A-3,6A,-27A-1...Fakat+ değerlik alabilirler. Kendi aralarında ve me-tallerle bileşik oluşturur-lar. Yükseltgen özellik göste-rirler. Tel ve levha haline gel-mezler. Elektirik akımını iletmez-ler. Tabiatta genelde gaz ve çift atomlu moleküller halinde bulunurlar. F2,N2,02... Grup Numarası 8A olanlar soygazdır. Kararlıdırlar,elektron alış-verişi yapmazlar. Bileşik yapmazlar Orbitalleri doludur. Tabiatta tek atomlu gaz halinde bulunur-lar. • BİLEŞİK OLUŞUMUa. Metal + Ametalb. Ametal + AmetalMetaller son yörüngelerindeki elektronları vererek + değerlik ise son yörüngedeki elektronları 8'e tamamlamak için elektron alarak - değerlikli formülünü bulabilmek için öncelikle bileşiği oluşturacak elementlerin değerlikleri tespit edilir. Bu değerlikler en küçük katsayılar şeklinde genel ifadesi ile X+m ile Y-n iyonu XnYm bileşiğini oluşturan atomların her ikisi de ametal olduğunda farklı bileşik formülleri ve İYON ÇAPI HACMİ Peryot numarası yörünge sayısı arttıkça atom hacmi büyür. Grup numarası arttıkça atom hacmi küçülür. Çünkü yörünge sayısı aynı kalmakta fakat çekirdek yükü ve çekirdeğin elektronları çekme gücü artmaktadır. Bir atom ya da iyon elektron aldıkça çapı büyür, elektron verdikçe çapı küçülür. Örneğin; X atomunun hacmi X-n iyonunun hacminden küçük, X+n iyonunun hacminden - 1 6C, 14Si, 3Liatomlarının çaplarını karşılaştırınız?ÇözümPeryot numarası büyük olanın çapı en büyük olduğundan Si çapı en ile 3Li aynı peryotta olduğundan, grup numarası proton sayısı arttığı içinçekirdek çekimi büyük olanın çapı küçük olacağından 3Li çapı 6C nun çapından büyüktür. Sonuç olarak çaplar arasında Si > Li > C ilişkisi ENERJİSİ Gaz halindeki bir atomdan bir elektron koparmak için verilmesi gereken enerjiye iyonlaşma enerjisi 1. iyonlaşma enerjisi elektronu koparmak için verilen enerjiye 2. iyonlaşma enerjisi elektronu koparmak için verilen enerjiye 3. iyonlaşma enerjisi bir atom için daima Periyot numarası arttıkça iyonlaşma enerjisi azalır. Gruplarda iyonlaşma enerjisi sıralaması,1A < 3A < 2A < 4A < 6A < 5A < 7A < 8Aşeklindedir. Örnek - 2 Bir X atomu için;Xg X+2g + 2e–X+1g X+2g + e–X+1g X+3g + 2e–DH = 340 = 215 = 625 göre X atomunun 1. iyonlaşma enerjisi, 2. iyonlaşma enerjisi ve3. iyonlaşma enerjisi değerleri kaçtır?Çözüm1. denklem 2 elektronu uzaklaştırmak için verilen enerjidir. Yani 1. ve 2. iyonlaşma enerjileri toplamıdır. 2 elektronu koparmak için toplam 340 enerji kkal. 2'inci elektronu uzaklaştırmak için verilen enerji olduğuna göre 2. iyonlaşma enerjisi 215 O zaman 340 – 215 = 125 1. iyonlaşma enerjisidir. 625 X atomunun 1 elektronu uzaklaşmış durumundan 2e– daha uzaklaştırmak için gereken enerjidir. Yani 2. ve 3. iyonlaşma enerjileri toplamıdır.2. = 215 olduğuna göre; 3. iyonlaşma enerjisi = 625 – 215 = 410 dir. KAYNAK Göster / Gizle Sunum İçeriği Düz metin text olarak.. ATOM ve YAPISIElementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına NumarasıBir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar + yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü şeklinde ifade numarası = Proton sayısı = Çekirdek yüküKütle Numarası = Proton sayısı + Nötron sayısıeşitliği yüksüz bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron veya - yüklü ya da gruplarına iyon verirse + yüklü iyon oluşur ve katyon olarak alırsa - yüklü iyon oluşur ve anyon olarak X atomu için; nötron sayısı, elektron sayısı aynı kütle numaraları farklı olan atomlara izotop atomlar denir. birbirinin atomların kimyasal özellikleri aynıdır. Fiziksel özellikleri iyonların elektron sayıları farklı ise kimyasal özellikleri de özellikleri aynı aynı dan oluşmuş, fiziksel özellikleri renk, kaynama noktası, erime noktası, uzaydaki dizilişleri farklı olan maddelere allotrop maddeler grafit, amorf karbon, üç madde de yapısında yalnızca karbon C u içerir. Fakat uzaydaki dizilişleri ve bağların sağlamlığı farklı olan gazı ve O3 Ozon gazı birbirlerinin allotropudur. Allotrop için bilinmesi gereken en önemli özellik ise;Allotrop maddeler bir başka madde ile reaksiyona girdiklerinde aynı cins ürünler + O2 2CaO3Ca + 2/3 O3 2CaO TeorisiElektron dalga özelliği elektronun aynı anda yeri ve hızı bulunma ihtimalinin fazla olduğu küre katmanları vardır ve bu katmanlara orbital DİZİLİŞİPauli PrensibiElektronlar yörüngelere yerleştirilirken ;2n2 formülüne uyarlar.n yörünge sayısı, 1,2,3 ………. gibi tamsayılarSon yörüngede maksimum 8 elektron göre, her yörüngedeki elektron sayısı 1. yörünge = 2 elektron2. yörünge = 8 elektron3. yörünge = 18 elektron4. yörünge = 32 elektron konfigürasyonBir atomun elektronlarının hangi yörüngede olduğu ve orbitallerinin cinsinin belirtildiği yazma düzenine Elektronik konfigürasyon Baş kuant sayısı olup 1, 2, 3, … gibi tam sayılardır. Elektronun hangi yörüngede olduğunu Yan kuant sayısı olup, orbital adı olarak bilinir, s, p, d, f gibi harflerle önce düşük potansiyel enerjili orbitallere yerleşirler. Dört değişik enerji düzeyi Enerji seviyesi en düşük orbitaldir. 2 elektron s orbitalinden sonra elektronlar p orbitallerine yerleşir. px , py , pz olmak üzere 3 tanedir. p orbitalleri toplam 6 elektron 10 elektron alır ve toplam 5 tanedir. p orbitallerinden sonra elektronlar d orbitallerine f orbitalleri toplam 14 elektron alır ve 7 tanedir. Enerji düzeyi en yüksek olan Sayısı nYörüngedeki orbital sayısın2Yörüngedeki elektron sayısı 2n21……….1 1 tane s22. ………4 1 tane s, 3 tane p83. ………9 1 tane s, 3 tane p, 5 tane d184. ………16 1 tane s,3 tane p, 5 tane d,7 tane f32Bir atomun elektronları yörüngelere yerleştirilirken okların sırası takip edilir. Bunlar bu sıra ile yazılırsa aşağıdaki gibi 2s2 2p6 3s2 3p6 4s2 3d10 4p6 5s2 4d10 5p6Peryot Dizilişi yapılan elementin en son yazılan s orbitalinin başındaki sayıya periyot Son yörünge orbitalleri s ve p ile bitiyorsa A grubu, d ve f ile bitiyorsa B grubu grupları son yörüngelerindeki s ve p orbitallerindeki elektronların toplamıyla 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 dizilişine göre atom 3. periyot, 8A TABLOElementlerin atom numaralarına göre belirli bir kurala uyarak sıralanması ile periyodik cetvel cetvelde yatay sıralara periyot, düşey sıralara grup denir. Periyodik cetvelde 7 tane periyot, 8 tane A grubu, 8 tane B grubu vardır. 8B grubu 3 tanedir. Her periyot kendine ait olan s orbitali ile başlar p orbitali ile biter. Diger bir ifade ile 1A grubu ile başlayıp 8A grubu ile sona grubu elementleri s ve p blokunda,B grubu elementleri d ve f blokunda grubu elementlerine geçiş elementleri denir. Bunların tamamı cetvelde A grubu elementlerinin özel isimleri cetvelde aynı grupta bulunan elementlerin değerlik elektron sayıları aynı olduğundan benzer kimyasal özellik ve SOYGAZ`IN ÖZELLİKLERİMetalAmetalSoygazGrup numarası 1A,2A, 3A, ve B gruplarında bulunan elementler soygaza benzetmek için son yörüngelerindeki elektoronları vererek+değerlik alırlar. 1A+1, 2A +2Kesinlikle - değer aralarında bileşik bileşik özellik ve Levha haline akımını genellikle katı halde bulunurlar .Grup numarası 5A ,6A,7A, olanlar benzeme yani son yörüngelerindeki elektronları 8′e tamamlamak için elektron alarak- değerlik değerlik aralarında ve me-tallerle bileşik özellik ve levha haline akımını genelde gaz ve çift atomlu moleküller halinde bulunurlar. F2,N2,02…Grup Numarası 8A olanlar alış-verişi yapmazlarOrbitalleri tek atomlu gaz halinde bulunur-lar.• BİLEŞİK OLUŞUMUa. Metal + Ametalb. Ametal + AmetalMetaller son yörüngelerindeki elektronları vererek + değerlik ise son yörüngedeki elektronları 8′e tamamlamak için elektron alarak - değerlikli formülünü bulabilmek için öncelikle bileşiği oluşturacak elementlerin değerlikleri tespit edilir. Bu değerlikler en küçük katsayılar şeklinde genel ifadesi ile X+m ile Y-n iyonu XnYmbileşiğini oluşturan atomların her ikisi de ametal olduğunda farklı bileşik formülleri ve İYON ÇAPI HACMİPeryot numarası yörünge sayısı arttıkça atom hacmi numarası arttıkça atom hacmi küçülür. Çünkü yörünge sayısı aynı kalmakta fakat çekirdek yükü ve çekirdeğin elektronları çekme gücü atom ya da iyon elektron aldıkça çapı büyür, elektron verdikçe çapı X atomunun hacmi X-n iyonunun hacminden küçük, X+n iyonunun hacminden – 16C, 14Si, 3Liatomlarının çaplarını karşılaştırınız?ÇözümPeryot numarası büyük olanın çapı en büyük olduğundan Si çapı en ile 3Li aynı peryotta olduğundan, grup numarası proton sayısı arttığı içinçekirdek çekimi büyük olanın çapı küçük olacağından 3Li çapı 6C nun çapından büyüktür. Sonuç olarak çaplar arasında Si > Li > C ilişkisi ENERJİSİGaz halindeki bir atomdan bir elektron koparmak için verilmesi gereken enerjiye iyonlaşma enerjisi 1. iyonlaşma enerjisi elektronu koparmak için verilen enerjiye 2. iyonlaşma enerjisi elektronu koparmak için verilen enerjiye 3. iyonlaşma enerjisi bir atom için daima < < … geçerlidir. Yani bir sonraki elektronu koparmak daha fazla enerji numarası arttıkça iyonlaşma enerjisi iyonlaşma enerjisi sıralaması,1A < 3A < 2A < 4A < 6A < 5A < 7A < – 2Bir X atomu için;Xg X+2g + 2e– X+1g X+2g + e–X+1g X+3g + 2e–DH = 340 DH = 215 = 625 göre X atomunun 1. iyonlaşma enerjisi, 2. iyonlaşma enerjisi ve3. iyonlaşma enerjisi değerleri kaçtır?Çözüm1. denklem 2 elektronu uzaklaştırmak için verilen enerjidir. Yani 1. ve 2. iyonlaşma enerjileri toplamıdır. 2 elektronu koparmak için toplam 340 enerji kkal. 2′inci elektronu uzaklaştırmak için verilen enerji olduğuna göre 2. iyonlaşma enerjisi 215 O zaman 340 – 215 = 125 1. iyonlaşma enerjisidir. 625 X atomunun 1 elektronu uzaklaşmış durumundan 2e– daha uzaklaştırmak için gereken enerjidir. Yani 2. ve 3. iyonlaşma enerjileri toplamıdır.2. = 215 olduğuna göre;3. iyonlaşma enerjisi = 625 – 215 = 410 İLGİSİGaz halindeki nötr bir atomun elektron yakalamasıyla açığa çıkan enerjidir. Açıga çıkan enerji ne kadar büyük ise elektron ilgisi o kadar + e– X–g + EnerjiPeriyodik cetvelde 7A grubu elementlerinin elektron ilgisi en ve soygazların elektron ilgileri yok kabul BAĞLARBileşiğin en küçük parçası olan ve en az iki atomun birleşmesinden meydana gelen kararlı yapı moleküldür. Moleküldeki atomları bir arada tutan kuvvet ise kimyasal bağlar ikiye İyonik bağ2. Kovalent bağİYONİK BAĞMetallerle ametaller arasında meydana gelen bağlardır. Metaller elektron vererek + yüklü iyon, ametaller elektron alarak - yüklü iyon oluştururlar. Bu zıt yüklü iki iyonun birbirlerini coulomb çekim kuvveti ile çekmesinden iyonik bag olarak NaCI bileşiğinde Na atomunun iyonlaşma enerjisi küçük olduğundan 1 tane değerlik elektronunu vererek +1 yüklü iyon, klor ise Na atomunun verdiği elektronu alarak -1 yüklü iyon oluşturur. Bu iki iyonun birbirini coulomb çekim kuvveti ile çekmesi sonucu NaCI bileşiği oluşur ve meydana gelen bağ iyonik bağ oluşurken metal ve ametal ne kadar aktifse bağ o kadar sağlam – 313Al ve 16S atomları arasında oluşan bileşiğin 1 molekülü içinI. Al atomları toplam 6 elektron S atomları toplam 3 elektron Al2S3 iyonik bileşiği doğru olur?A Yalnız IB Yalnız IIIC I ve III D II ve IIIE I, II ve IIIÇözümAl ve S atomlarının elektronlarının dizilişiAl 1s2 2s2 2p6 3s2 3p1S 1s2 2s2 2p6 3s2 3p4şeklindedir. Al atomunun son yörüngesinde 3 elektron, S atomunun son yörüngesinde 6 elektron vardır. Al metal, S ve S atomu arasında oluşan bileşik Al+3 ve S-2 iyonlarının yükleri çaprazlanırsa Al2S3 olarak bulunur. Oluşan bileşik iyonik bileşiğinde 2 tane Al atomu vardır. 1 tane Al atomu 3 elektron verdiğinden 2 tane Al atomu 6 elektron verir. 3 tane S atomu 6 elektron göre I ve III dogru, II yanlıştır. Cevap C` BAĞAmetallerin C, N, P, S, O, H, F, CI, Br, I kendi aralarında elektron ortaklığı ile oluşturdukları olarak hidrojen molekülü arasındaki bağı incelersek;Hidrojenin atom numarası 1 olduğundan, 1 tane elektronu vardır. Bu elektron 1s orbitalinde bulunmaktadır. ıki hidrojen atomundaki birer elektronun etkileşmesinden H2molekülü oluşur, aradaki bağ kovalent bağdır. Hidrojen molekülü H• •H veya H-H şeklinde cins ametal atomları arasında oluşan kovalent bağ apolar, farklı cins ametal atomları arasında oluşan kovalent bağ polardır. H2 molekülündeki H – H bağı apolar, HCl molekülündeki H – Cl bağı polardır. 9A Bağlar - Bileşikler BAĞLARa Atomları bir arada Tutan KuvvetlerAtom veya molekülleri bir arada tutan çekim kuvvetlerine kimyasal bağ gazların atomları en kararlı atomlardır. Diğer atomlar elektron dizilişlerini soy gazlarınkine benzetmek için yani daha kararlı bir yapıya sahip olmak için kimyasal bağ yaparak bileşikleri bağlar üç grup altında İyonik Bağlar2 Kovalent Bağlar3 Diğer Bağ Çeşitleri1 İyonik Bağlar Metaller ile ametaller arasında oluşur. Ametallerin elektrona ilgileri metallere göre daha fazladır bu yüzden bileşik oluştururken metaller ametallere elektron vererek + yüklü iyonları oluşturur. Ametaller de elektron alarak - yüklü iyonları oluşturur. Bu şekilde oluşan + iyonlar ile – iyonlar arasındaki elektrostatik çekim kuvvetlerine iyonik bağ denir. Bu tür bileşiklere de iyonik bileşikler adı verilir. Ör NaCl bileşiği için;11Na 1s2 2s2 2p6 3s117Cl 1s2 2s2 2p6 3s2 3p5 şeklinde elektron dizilişleri vardır. Na atomu 1 elektron vererek Na+1 iyonunu oluşturur ve elektron dizilişini 10Ne soy gazına benzetir. Cl atomu ise 1 elektron alarak Cl-1 iyonunu oluşturur ve elektron dizilişini 18Ar soy gazına benzetir. Na+1 1s2 2s2 2p6Cl-1 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 şeklinde bileşiği iyonik bir bileşiktir. İyonik yapılı bileşikler oda koşullarında katı haldedir. Kırılgan yapılıdırlar, kendilerine özgü kristal yapıları vardır. Katı halde elektrik akımını iletmezler. Sıvı veya sulu çözeltileri elektrik akımını iletirler. Suda iyonlaşarak çözünürler. Elektron Nokta Yapıları Lewis Yapıları Atomlar arasındaki bağlar ve atomun değerlik elektronları sembolünün çevresinde noktalarla belirtilir. Bu gösteriş şekline Lewis yapısı nokta yapısında atomların yalnız değerlik elektronları sembolün çevresine yazılır. 2 Kovalent Bağlar Ametal atomları metallerle bileşik oluştururken elektron alarak iyonik bağ oluşturur. Ametal atomları kendi aralarında bileşik oluştururken ise elektronlarını ortaklaşa kullanarak bileşik oluştururlar. Elektronların ortaklaşa kullanılması sonucu oluşan bağlara Kovalent bağ atomları yarı dolu orbitallerindeki elektronlarını ortaklaşa kullanarak bağ oluşturur. Bu nedenle genellikle yapabilecekleri bağ sayısı yarı dolu orbital sayısı kadardır. NOT Elektron nokta yapısında kovalent bağlar ve atomlara ait nokta elektron çiftleri - ile gösterilebilir. NOT Bir atomun değerlik elektron sayısını ikiye tamamlamasına dublet, sekize tamamlamasına da oktet kuralı denir. 3 Metalik Bağ Metal atomlarının değerlik elektronları çekirdeğe zayıf kuvvetle bağlıdır ve boş orbitaller bulunur. Örneğin 11Na atomunun son enerji düzeyinde bir tane değerlik elektronu vardır. Bu elektron 3s orbitalinde bulunur ve 3p ve 3d orbitalleri boştur. Atom çekirdeği tarafından zayıf olarak çekilen bu elektron boş orbitallere geçebilir. Çok sayıda Na atomu bir araya geldiğinde Na atomlarının değerlik elektronları birbirlerinin boş orbitallerinde dolaşır ve metal atomu çekirdeklerinin arasında bir elektron bulutu oluştururlar. Bunun sonucu çekirdekler + yük kazanır. Dolayısıyla elektron bulutu ile metal çekirdekleri arasında bir elektrostatik çekim oluşur. Buna metalik bağ Elektron bulutu metallere çekiçle dövülebilme, tel haline getirilebilme, elektrik akımını ve ısıyı iletebilme özelliklerini kazandırır. BAĞLAR ve MADDENİN HALLERİMaddelerin katı, sıvı ve gaz halinde olması atom ve moleküllerin birbirlerini çekme kuvvetleri ile ilgilidir. 1 Birinci Grup Etkileşim Bu grup etkileşim, atomlar arası etkileşim olan iyonik, kovalent ve metalik bağları içine alır. İyonik yapılı maddeler oda koşullarında katı halde bulunurlar. Katı halde iletken değildirler. Kırılgan yapılıdırlar. Erime ve kaynama noktaları yüksektir. Suda iyonlaşarak çözünürler. Sıvı halleri ve sulu çözeltileri elektrik akımını iletir. Kendilerine özgü kristal yapıları vardır. NOT Moleküller ve atomlar arası bağ kuvvetlendikçe maddelerin erime ve kaynama noktası İkinci Grup Etkileşim Bu grup moleküller arasındaki etkileşimleri içerir. Bu etkileşimler şunlardır• Van der waals bağları• Dipol – dipol etkileşimi• Hidrojen BağlarıVan der waals bağları Bu tür çekim kuvvetleri kovalent bağlı moleküller ve soy gazların sıvı hallerindeki atomlar arası çekim kuvvetleridir. Bu etkileşim bir atom veya molekülde elektronların serbest hareketi sonucu oluşur. İki molekül birbirlerine yaklaştıklarında elektron – elektron itmesi sonucu kısa bir süre için molekülün bir tarafı + bir tarafı – yükle yüklenir. Bunun sonucu zayıf da olsa moleküller arası elektrostatik çekim kuvvetleri oluşur. Bu kuvvetlere Van der Waals bağları Van der Waals çekim kuvvetleri molekülün büyüklüğü ve ağırlığı arttıkça – dipol Etkileşimi + ve – kutuplu moleküllerin zıt kutupları arasında bir elektrostatik çekim kuvveti oluşur. Buna dipol – dipol etkileşimi denir. Hidrojen Bağları Florür, oksijen ve azot elementlerinin hidrojenli bileşiklerinde, H atomu ile F, O ve N atomları arasında oluşan çekim Hidrojen bağları, van der waals ve dipol – dipol bağlarından daha sağlamdır. BİLEŞİKLERİki ya da daha çok elementin kimyasal özelliklerini kaybederek belli oranlarda birleşmesiyle oluşan saf maddelere bileşik denir. Bileşikler iyon yapılı ve molekül yapılı bileşikler olmak üzere iki grupta İyon Yapılı Bileşikler Metallerle ametaller arasında oluşan bileşiklere iyon yapılı bileşikler denir. Bu bileşiklerin tümü oda koşullarında katı halde bulunurlar. Erime noktaları çok yüksektir. Kırılgan yapıdadırlar. Katı halde elektrik akımını iletmezler. Ancak sıvı hale getirildiklerinde ya da suda çözündüklerinde iyonların hareketi ile elektrik akımını iletirler. b Molekül Yapılı Bileşikler Ametal atomlarının kendi aralarında oluşturdukları bileşiklere molekül yapılı bileşikler denir. Molekül yapılı bileşikler oda koşullarında katı, sıvı veya gaz halinde bulunabilirler. Bu tür bileşikler saf halde elektrik akımını iletmedikleri gibi pek çoğunun sulu çözeltisi de iletken değildir. Ancak suda çözündüğünde az da olsa elektrik akımını iletenleri de vardır. Örneğin şeker ve alkolün sulu çözeltileri elektrik akımını iletmediği halde sirke çözeltisi zayıf iletkendir. 10 TM Periyodik Cetvel 1 Elementlerin Sınıflandırılması Günümüzde 117 element bilinmektedir. Bu elementlerden yaklaşık 90 tanesi doğal, diğerleri yapaydır. Doğal elementlerin ise %80 kadarı metal diğerleri kendi içerisinde bazı özelliklerine göre sınıflandırılmışlardır. Genel olarak elementleri; metaller, ametaller ve yarı metaller olarak üç grupta Metaller Elementlerin büyük çoğunluğunu metaller oluşturur. Metallerin pek çoğu günlük hayatımızda kullanılır. Bunlardan bazıları altın, demir, bakır, gümüş, platin bazı özellikleri metalden metale değişse de hepsinin bir takım özellikleri ortaktır. Metallerin Ortak Özellikleri • Oda koşullarında 250C sıcaklık ve 1 atmosfer basınçta cıva hariç hepsi katı haldedir.• Yüzeyleri parlaktır.• Erime ve kaynama noktaları diğer elementlere göre yüksektir.• Tel ve levha haline getirilebilirler.• Isı ve elektrik akımını iletirler.• Bileşik oluştururken daima elektron vererek pozitif değerlik alırlar.• Metallerin asitlerle reaksiyonlarında tuz ve hidrojen gazı oluşur.• Metallerin oksijenle reaksiyonlarından oksitler oluşur.• Metaller doğada atomik yapıda bulunurlar.• Metaller kendi aralarında bileşik oluşturmaz. Bazı metaller eritilerek karıştırıldığında homojen karışımlar olan alaşımları Ametaller Ametaller metallerden çok farklı özelliklere sahiptir. Hidrojen, oksijen, azot, fosfor, kükürt ve karbon ametallere örnek olarak Ortak Özellikleri • Oda koşullarında katı, sıvı veya gaz halinde bulunabilirler. • Yüzeyleri mattır.• Erime ve kaynama noktaları metallere göre düşüktür.• Katı halde kırılgan yapıdadırlar.• Isı ve elektrik akımını iyi iletmezler. Sadece karbon elementinin allotropu olan grafit iletkendir.• Bileşik oluştururken elektron alarak negatif değerlik alabildikleri gibi pozitif değerlik de alabilirler.• Oksijen ile tepkimelerinden ametal oksitler elde edilir.• Ametal oksitler su ile genellikle asit oluştururlar.• Doğada moleküler yapıda bulunabilirler. Örneğin oksijen O2 ve O3, hidrojen H2, kükürt S8, fosfor P4 şeklinde bulunabilir.• Kendi aralarında bileşik Yarı Metaller Bazı elementler hem metal hem de ametallerin özelliklerini gösterir. Bunlara yarı metaller denir. Bor, Silisyum ve Germanyum bunlara örnek olarak verilebilir. Erime ve kaynama noktaları yüksektir. 2 Periyodik Tablo Elementlerin sayılarının artması ile bu elementlerin bir takım özelliklerine göre bir cetvele yerleştirilmesi düşüncesi bilim adamlarını meşgul etmeye başladı. başlarında yaklaşık 45 element biliniyordu. İlk defa 1869 yılında Rus kimyacısı olan Dimitri Mendeleyev, elementleri artan atom ağırlıklarına göre yatay olarak sıraladı. Rus kimyacı bu işi 63 elementle 12 yatay sıra ve 8 düşey sütun kullanarak gerçekleştirdi. Henüz bulunmamış bazı elementlerin yerlerini de boş bıraktı. Ancak 1913 yılında İngiliz fizikçi Henry Moseley periyodik sistemde elementlerin atom ağırlıklarına göre değil atom numaralarına göre yerleşmesi gerektiğini buldu. Buna göre hazırlanan periyodik cetvelin bir takım özellikleri şöyledir• Elementler atom numaralarına göre yerleşirler.• Periyodik cetvelde yatay sıralara periyot, düşey sütunlara grup denir.• Aynı grup elementleri benzer fiziksel ve kimyasal özellikler gösterirler.• 8 tane A, 8 tane B olmak üzere 16 grup vardır. 8B grubu 3 sütundan oluşur.• A gruplarına baş grup, B gruplarına yan grup denir.• Aynı gruptaki elementlerin değerlik elektronlarının dağılımı aynıdır. He hariç• Periyodik cetveldeki elementler elektron dağılımlarındaki son orbitallerine göre de gruplandırılabilirler. Elektron dağılımı s ile biten elementler s bloğunu, p ile biten elementler p bloğunu, d ile biten elementler d bloğunu ve f ile biten elementler f bloğunu oluşturur.• S ve p blok elementleri A gruplarını, d ve f blok elementleri de B gruplarını oluşturur.• D blok elementlerine geçiş elementleri denir. F blok elementlerine de iç geçiş elementleri denir. İç geçiş elementleri de lantanitler ve aktinitler olarak ikiye ayrılır. Elektron dağılımı 4f ile bitenler lantanit, 5f ile bitenler aktinit adını Periyodik Cetveldeki Yerlerinin Bulunması Atom numarası bilinen bir elementin elektron dağılımından yararlanarak periyodik cetveldeki yerini En yüksek temel enerji düzeyini gösteren baş kuantum sayısı, o elementin bulunduğu periyodu En yüksek enerji düzeyindeki toplam elektron sayısı, o elementin grubunu B grubu elementlerinden en yüksek enerji düzeyindeki s ve d orbitallerindeki toplam elektron sayısı ile grup bulunur. Toplam elektron sayısı 8, 9, 10 ise element 8B; toplam elektron sayısı 11 ise 1B ve toplam elektron sayısı 12 ise 2B Periyotlar ve Gruplar 1 Periyotlar ve Özellikleri Periyodik cetvelde yatay sıralara periyot adı verilir. Periyodik cetvelde 7 tane periyot temel halde en yüksek enerji düzeyindeki orbitallere değerlik orbitalleri , bu orbitallerdeki toplam elektron sayısına ise değerlik elektronları denir. Periyodik cetvelde bir periyot boyunca sağa doğru gidildikçe değerlik elektron sayısı ve atom numarası birer birer Değerlikorbitalleri Elektronsayısı Elementsayısı1 1s 2 22 2s 2p 8 83 3s 3p 8 84 4s 3d 4p 18 185 5s 4d 5p 18 186 6s 4f 5d 6p 32 327 7s 5f 6d 7p 32 TamamlanmadıPeriyodik cetvelde ilk üç periyot kısa, 4 ve 5. periyotlar orta, 6 ve 7. periyotlar uzu ndur.• Birinci Periyot En kısa periyot olup sadece H ve He elementlerinden oluşur.• İkinci Periyot 8 element bulundurur. 3Li, 4Be, 5B, 6C, 7N, 8O, 9F ve 10Ne• Üçüncü Periyot 8 element bulundurur. 11Na, 12Mg, 13Al, 14Si, 15P, 16S, 17Cl ve 18Ar• Dördüncü Periyot 18 element bulundurur. Atom numarası 19 olan potasyum ile başlar ve atom numarası 36 olan kripton ile tamamlanır. Bu periyottaki elementlerin değerlik elektronları 4s, 4p ve 3d orbitallerinde bulunur.• Beşinci Periyot Değerlik elektronları 5s, 5p ve 4d orbitallerine yerleşir. Bu periyotta da 18 element vardır. 37 atom numaralı rubidyum ile başlayıp 54 atom numaralı ksenon ile tamamlanır.• Altıncı Periyot 32 element bulundurur. Atom numarası 57 olan lantan ile başlayıp atom numarası 70 olan iterbiyum ile tamamlanan lantanitler vardır. Periyodun ilk elementi 55 atom numaralı sezyum, son elementi ise 86 atom numaralı radon dur.• Yedinci Periyot Bu periyot atom numarası 87 olan fransiyum ile başlar. Ancak bu periyot henüz tamamlanmadığından soy gaz bulunmaz. En fazla 32 element yerleşebilecek bu periyotta 26 element vardır. Bu periyotta da atom numarası 89 ile başlayıp 102 ile biten aktinitler denilen elementler Gruplar ve Özellikleri Periyodik tablodaki düşey sütunlara grup denir. Periyodik tabloda 18 tane sütun vardır. Bu sütunlardan 8 tanesi A gruplarını diğer sütunlar ise B gruplarını oluşturur. A gruplarından 1A ve 2A periyodik cetvelin s bloğunu; 3A, 4A, 5A, 6A, 7A ve 8A ise p bloğunu oluşturur. B grupları ise d bloğu ve f bloğu elementlerinden grubu elementlerinin özel adları vardır. 1A grubuna alkali metaller2A grubuna toprak alkali metaller3A grubuna toprak metaller4A grubuna C grubu5A grubuna N grubu6A grubuna O grubu7A grubuna halojenler8A grubuna soy gazlar denir.• 1A Grubu Bu grubun en başında bulunan hidrojen metal olmamasına rağmen elektron dağılımından dolayı bu grupta yer alır. Alkali metallerin elektron dağılımı s1 ile biter. 1A grubu elementlerinin değerlik elektron sayıları 1 dir. H dışındakiler bütün bileşiklerinde +1 değerlik alırlar.• 7A Grubu Değerlik elektron sayıları 7 dir. Elektron dağılımları ns2 np5 şeklindedir. Oda koşullarında iki atomlu olarak bulunurlar F2, Cl2, Br2 ve I2 Grupta yukarıdan aşağıya inildikçe kaynama noktaları artar. Oda koşullarında F2 ve Cl2 gaz, Br2 sıvı ve I2 ise katıdır. Halojenlerin hidrojenli bileşikleri asit özelliği gösterir. Bu grup en aktif ametallerdir. Kararlı bileşiklerinde -1 değerlik alırlar. Cl, Br ve I bazı bileşiklerinde +7 ye kadar değerlik alabilir. F bileşiklerinde yalnız -1 değerlik alır.• 8A Grubu Değerlik elektron sayıları He hariç 8 tanedir. Elektron dağılımları ns2 np6 şeklindedir. He ise atom numarası 2 olduğundan elektron dağılımı 1s2 şeklindedir. Atomik yapıdadırlar. Oda koşullarında gaz halindedirler. Soy gazların tüm orbitalleri tam dolu olduğundan kararlı elementlerdir. Bileşik oluşturmazlar. Ancak özel koşullarda He, Ne ve Ar hariç soy gazların bileşikleri elde edilmiştir.• B Grubu B grubu elementlerine geçiş elementleri denir. Bu grup elementlerinin tümü metaldir. Bileşiklerinde daima pozitif değerlikler alırlar. Bu elementler d bloğunda bulunur. Isı ve elektriği iletirler. Cıva hariç katı halde bulunurlar. Periyodik cetvelin 3B ve 3B grubundaki elementler f bloğu elementleridir. 3B grubuna lantanitler, 3B grubuna aktinitler denir. 10 TM Atom Modelleri ve Elektron Dizilişi Atom Modelleri Bilim insanları doğrudan gözlenemeyen atomun yapısı hakkında dolaylı yollardan veriler toplamış, bu verileri yorumlamış ve düşüncelerini belli bir sistematik içerisinde açıklamıştır. Dolaylı yollardan elde edilen verilerden hareketle atomun yapısını aydınlatmak için tasarlanan örneklere ve açıklamalara atom modelleri denir. Atom fikri M. Ö 5. yüzyıla dayanır. Ancak ilk bilimsel model 1803 yılında Dalton tarafından ortaya konmuştur. John Dalton Atom Modeline Göre; 1. Madde çok küçük, yoğun, içi dolu ve küresel atomlardan oluşmuştur. Atom bölünmez. 2. Bir elementin atomları şekil, hacim ve kütle bakımından aynı, farklı elementlerin atomları ise bu özellikler bakımından Bileşiği oluşturan elementlerin atom sayıları arasında, tam sayılarla ifade edilen bir oran vardır.  Dalton atom modelinin bir çok ilkesi günümüzün ulaştığı bilgi ve beceriye göre geçerli değildir. Thomson Atom Modeline Göre;1. Atom + yüklü küredir. - yüklü tanecikler olan elektronlar bu kürenin içerisinde homojen Atomun yapısındaki pozitif yüklü taneciklerin sayısı, negatif yüklü taneciklerin sayısına eşit olduğu için atom nötr dür. 3. Atom , yarıçapı 10-8 cm olan bir küre şeklindedir. 4. Atomun kütlesini büyük ölçüde protonlar oluşturur. Çünkü elektronların kütlesi ihmal edilecek kadar küçüktür.  Thomson atom modeli atomun elektriksel özelliklerini açıkladığı için önemlidir. Ancak + ve - yüklerin konumları doğru tanımlanmamıştır. Rutherford Atom Modeline Göre ; 1. Kütlenin büyük bir kısmı ve pozitif yüklerin tümü atomun merkezinde toplanmıştır. Buna atom çekirdeği Çekirdek yarıçapı yaklaşık 10-12 cm , atomun yarıçapı 10-8 cm dir. Atomun büyük bir kısmı boşluktur. Elektronlar bu boşluğa Çekirdek pozitif yüklü, bir elementin bütün atomlarında aynı, farklı elementlerin atomlarında Bir atomdaki elektron sayısı çekirdekteki proton sayısına eşittir.  Rutherford atom modeli elektronların boşlukta nasıl durduklarını, konumlarını ve çekirdek ile ilişkilerini açıklayamamıştır. Bohr Atom Modeline Göre; 1. Bir atomun elektronları çekirdeğin çevresinde herhangi bir uzaklıkta olamaz. Elektronlar çekirdekten belirli bir uzaklıkta ve belirli bir enerjiye sahip yörüngelerde hareket ederler. Yörüngelere temel enerji düzeyi denir. 2. En düşük enerji düzeyine 1 olmak üzere her enerji düzeyi bir sayı veya harf ile Elektronlar çekirdek çevresindeki dairesel yörüngelerde dönerler. 4. Atomun en düşük enerjili ve en kararlı haline temel hal denir. Atomlar ısıtıldığında enerji alarak daha yüksek enerji katmanlarına geçerler. Bu tür atomlara uyarılmış atom denir. 5. Atomlar temel halde iken ışık yaymaz. Uyarılmış atomlar ise ışık yayar.  Bohr atom modeli, modern atom teorisinin gelişiminde önemli bir basamak olmuştur. Modern Atom Modeline Göre;  Elektronların çekirdek çevresinde bulunma olasılığının yüksek olduğu alanlara orbital denir.  Elektronun yerini kesin olarak hesaplamak mümkün değildir. Ancak belirli bir uzay bölgesinde bulunma olasılığı hesaplanabilir. İşte elektronların bulunma olasılıklarının yüksek olduğu bölgelere orbital denir.  4 farklı orbital bulunur. Bunlar s, p, d ve f orbitalleri olarak adlandırılırlar. s orbitali 1 tanedir. p orbitali 3 tanedir. d orbitali 5 tanedir ve f orbitali 7 tanedir. Elektron DağılımıÇok elektronlu atomlarda elektronların orbitallere dağılımı yazılırken aşağıdaki kurallar uygulanır. • Elektronlar yerleşirken her zaman en düşük enerjili olanı tercih eder. • Temel halde elektronlar çekirdeğe en yakın olan en düşük enerjili orbitalden başlayarak sıra ile en yüksek enerjili orbitale doğru doldurulur.• Bir orbital en fazla 2 elektron alır. Pauli ilkesi • Aynı enerjili orbitallere elektronlar önce tek tek yerleştirilir, sonra her orbitaldeki elektron sayısı ikiye tamamlanır. Hund kuralı • Bir orbitalin hangi temel enerji düzeyinde olduğu sembolün önüne, orbitalin içerdiği elektron sayısı orbital simgesinin sağ üst kısmına yazılarak gösterilir. Buna göre, temel hal elektron dağılım sırası1s2 2s22p6 3s23p6 4s23d104p6 5s24d105p6 6s24f145d106p6 7s25f146d107p6Küresel Simetri Orbitallerin dolu veya yarı dolu olması haline küresel simetri denir. Bu şekilde elektron dizilişine sahip olan atomlar küresel simetrik yük dağılımına sahiptir. Bu tür atomlar daha kararlıdır. 10 TM Atomun Yapısı 1 Atomun Temel Tanecikleri Bir elementin tüm özelliklerini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atom doğrudan gözlenemeyen bir tanecik olduğundan maddenin kimyasal değişimleri incelenerek ve bilimsel deneylere dayanan akılcı öngörülerle atom modelleri oluşturulmuştur.  Dolaylı yollardan elde edilen verilerden hareketle atomun yapısını aydınlatmak için tasarlanan örneklere ve açıklamalara atom modelleri denir.  Bir elementin atomu iki temel bölüm ve üç temel tanecikten oluşur. Atomun bölümleri;1. Çekirdek2. YörüngelerAtomun temel tanecikleri;1. Proton2. Nötron3. ElektronÇekirdek; atomun çok küçük bir bölümünü oluşturur. Atomun çekirdeğinde proton ve nötron Proton; p veya p+ ile gösterilir. Kütlesi +1 olan ve yükü de +1 olan taneciktir. 2. Nötron; n veya n0 ile gösterilir. Yüksüzdür. Kütlesi 1 kabul edilir.  + yüklü protonlar birbirini iter. Bu itmenin sonucunda atomun çekirdeğinin parçalanması gerekir. Nötronlar ve çekirdek oluşurken meydana gelen bağlanma enerjisi çekirdeğin parçalanmasını engeller. Yörüngeler; atomun bir parçacığı olan elektronlar çekirdeğin etrafında sabit bir yerde durmaz. Elektronlar çekirdekten belirli uzaklıklarda hem kendi etrafında hemde çekirdeğin etrafında çok hızlı hareket eder. Elektronların çekirdek etrafında bulundukları yerlere yörünge Elektron; e veya e- ile gösterilir. -1 yüklüdür. Gerçek kütlesi 9, gram dır. Elektronlar çekirdekten belirli uzaklıklarda bulunur. Bu uzaklıklara yörünge veya katman denir. Atomlar birden fazla katmana sahip olabilir. Katmalar birer enerji seviyesidir, çekirdeğin çevresini saran küresel bir yapıya sahiptir. 7 tane enerji katmanı vardır. Bir enerji katmanının numarası n ile gösterilir. Atom Numarası Çekirdekteki proton sayısına denir. Atom numarası = proton sayısı = çekirdek yükü• Nötr atomlarda atom numarası aynı zamanda elektron sayısına eşittir. • Atom numarası elementin hangisi olduğunu anlamamızı sağlar. • Fiziksel ve kimyasal olaylarda atom numarası değişmez.• Radyoaktif olaylarda atom numarası değişebilir.• Atom numarası genelde Z ile gösterilir. Element sembolünün sol alt köşesine 11Na 12Mg 16S gibiKütle Numarası Kütle numarası, proton sayısı ile nötron sayısının toplamına eşittir. • Genelde A ile gösterilir. A = p + n• Kütle numarasına nükleon sayısı da denir.• Fiziksel ve kimyasal olaylarda kütle numarası değişmez.• Radyoaktif olaylarda kütle numarası değişebilir.• Kütle numarası element sembolünün sol üst köşesine 4He 32S gibiİzotop Atomlar Atom numaraları aynı , kütle numaraları farklı atomlara izotop atomlar denir. • Bir elementin izotop atomlarının kimyasal özellikleri aynıdır. • İzotop atomların öz kütle, çekirdek çapı, nükleon sayısı gibi bazı fiziksel özellikleri farklıdır.• Bir elementin izotop atomlarının aynı element ile oluşturdukları bileşik formülleri ve bileşiğin kimyasal özellikleri aynıdır. • Radyoaktif tepkimeler sonucunda izotop atomlar elde edilebilmektedir. İzoton Atomlar Atom numaraları farklı, nötron sayıları eşit olan atomlara izoton atomlar denir. İzoton atomların tek ortak noktaları nötron sayılarının eşit olmasıdır. İzobar Atomlar Atom numaraları farklı, kütle numaraları aynı olan atomlara izobar atomlar denir. İzobar atomların tek ortak noktaları kütle numaralarının eşit olmasıdır. İyon Kavramı Yüklü atom veya atom gruplarına iyon denir. Ör N atom, N-3 iyondur veya C atom, CN- iyondur.• Bir atom elektron alınca, aldığı elektron sayısı kadar - yüklenir. Çünkü aldığı elektronları nötrleştirecek protonu yoktur. Bir elementin elektron alması ekzotermiktir. F + e- → F- + enerji• Bir atom elektron alarak - yüklendiğinde fiziksel ve kimyasal özellikleri değişir. Elektron sayısı ve atom çapı artar. Elektron başına düşen çekim kuvveti azalır. • Bir atom elektron verince , verdiği elektron sayısı kadar + yüklenir. Çünkü elektronların ayrılmasıyla bazı protonların yükü serbest kalır. Bir elementin elektron vermesi endotermiktir. H + enerji → H+ + e-• Bir atom elektron vererek + yüklendiğinde fiziksel ve kimyasal özellikleri değişir. Elektron sayısı ve atom çapı azalır. Elektron başına düşen çekim kuvveti artar.  + yüklü iyonlara katyon , - yüklü iyonlara ise anyon denir.  İki veya daha çok sayıda atom birleşerek, pozitif veya negatif yüklü iyon oluşturabilirler. Bu iyonlara çok atomlu iyonlar denir. Ör OH-, NH4+ Tanecikler Elektron sayıları eşit olan atom ve iyonlara izoelektronik tanecikler denir. İzoelektronik taneciklerin proton sayıları farklı, elektron sayıları eşittir. 9A 1. ünite konu özeti  Priestley’in kimya bilimine en önemli katkısı oksijen gazını ilk olarak sentezlemesidir.  Kimyanın gerçek bilimsel niteliğine kavuşması ünlü Fransız bilgini Antoine Laurent Lavoisier ile başlar. Lavoisier kapalı kaplarda yaptığı deneylerde kimyasal reaksiyonlar sırasında kütlenin değişmediğini saptayarak kütlenin korunumu yasasını bulmuştur. Lavoisier sonrasında, Alman Richter 1791 de eşdeğer oranlar yasasını, Fransız Proust sabit oranlar yasasını, Jhon Dalton da katlı oranlar yasasını bularak kimyasal bileşiklerdeki nicel bağıntıları belirlemeye çalışmışlardır.  Görüldüğü gibi kimyanın bilim olma süreci deneysel ölçümlerin yorumlanması ile başlamıştır.  Kimyasal reaksiyonlarda reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir. Yanma olayında toplam kütle değişmez. Yanma olayında oksijen kullanılır. Örneğin kibritin yanmasında kül ile birlikte su buharı ve CO2 oluştuğunu biliyoruz. Su buharı ve CO2 havaya karıştığı için geriye kalan külün kütlesi haliyle kibrit kütlesinden az olur. İster doğal, ister sentez yoluyla hazırlansın her bir durumda bileşiklerin bileşimlerinin sabit olduğu gözlenmiştir.  Sabit oran zaman, ortam ve çalışma şartlarından bağımsızdır. Bir bileşiğin yüzde bileşimi sabittir ya da bir bileşiği oluşturan elementlerin kütleleri arasında basit ve sabit bir oran H ve O elementlerinden oluşan H2O bileşiğinin her 9 gramında 1 gram H ve 8 gram O vardır. Bileşikteki sabit kütle oranı H/O= 1/8 dir. Dünyanın neresinde olursa olsun saf su analiz edildiğinde H/O oranı aynı olacaktır.  Bir elementin tüm atomlarının kütlesi, özelliği aynıdır. Eğer bir elementin tüm atomları kütlece aynı ise bir bileşiğin kütlece % bileşimi de tek bir değerdir. Bileşik nasıl ve ne şekilde elde edilirse edilsin. Modern kimyanın önemli kurucularından olan Dalton 1807 yılında birbirleriyle birleşen elementlerin kütle ölçümleriyle ilgili yaptığı sayısız deneyler sonucunda atomların var olabileceğini söyleyerek atomların varlığı ile ilgili ilk inandırıcı yorumu yapmıştır. Bazen aynı iki element farklı oranlarda birleşerek çeşitli bileşikler oluşturabilirler. Örneğin 64 gram bakır ile 8 gram oksijen birleşerek kiremit kırmızısı renginde bakır I oksit bileşiğini yine aynı miktarda bakır bu defa 16 gram oksijen ile birleşerek siyah renkli bakır II oksit bileşiğini oluşturur. İki element Cu ve O farklı oranlarda birleşerek farklı iki bileşik meydana getirmektedir. Her iki örnekte da bakır 64 gramdır, ancak 2. bileşiği yapmak için gereken oksijen miktarı için kullanılanın iki katıdır. Bu bileşiklerde aynı miktar 64 gram bakır ile birleşen oksijen kütleleri arasındaki oran 8/16 = ½ dir. İki element aralarında birden fazla bileşik oluşturuyorsa elementlerden birinin sabit miktarıyla birleşen diğer elementin değişen farklı miktarları arasında tam sayılarla ifade edilen basit bir oran vardır. Bu orana kat oranı denir.  Sabit ve katlı oranlar kanunları, elementlerin atom adı verilen kimyasal tepkimelerde parçalanmayan çok küçük taneciklerden oluştuğunu Katlı oranlar yasası iki elementin farklı türde bileşikler oluşturduğu durumlarda geçerlidir. Örneğin SO2 ve SO3 gibi. Ancak bileşik çiftlerindeki elementler ortak olmadığı durumlarda katlı oranlar yasasından söz edilemez. Örneğin CS2 ve CO gibi Örnek 32 g S + 32 g O = 64 g SO2 32 g S + 48 g O = 80 g SO3Eşit miktarda S ile birleşen diğer elementin O değişen miktarları arasındaki oran kat orandır. Oksijen kütleleri arasındaki kat oran 2/3 miktar S ile birleşen O kütleleri arasındaki oran, aynı miktar O ile birleşen S kütleleri arasındaki oranın tersine eşittir.  2H2g + O2g → 2H2Og Birleşen hacimler 212 H2g + Cl2 g → 2HClg Birleşen hacimler 112 3H2g + N2g → 2NH3g Birleşen hacimler 312 Amedeo Avogadro 1811 yılında Gaz halindeki bir çok element molekülünün tek atomlu değil de iki atomlu olduğunu, aynı sıcaklık ve basınçta gazların eşit hacimlerinde eşit sayıda molekül bulunduğunu kabul ederek birleşen hacim oranları yasasının açıklanabileceğini gösterdi.  Avogadro’ya göre bir gaz molekülü tepkimeye girdiğinde bölünebilmesi gerekiyordu. Halbuki o dönemlerde atomun parçalanamazlığı kabul ediliyordu. Günümüzdeki ifadesi ile ikişer atomlu hidrojen ve oksijen molekülleri H2 ve O2 reaksiyona girdiğinde oksijen molekülleri atomlarına parçalanır ve b,r hidrojen molekülüyle birleşir. Sonuçta su molekülü oluşur. Böylece iki atom arasında molekül oluşabileceği yani kimyasal bağ kavramı ortaya atılmış oluyordu. 10 TM Maddelerin Sınıflandırılması MADDELERİN SINIFLANDIRILMASIA. Saf Maddeler Aynı cins taneciklerden oluşan, fiziksel yöntemlerle bileşenlerine ayrılmayan ve belirli ayırt edici özellikleri olan maddelere denir. Bütün elementler ve bileşikler saf maddelerdir. Bütün saf maddeler tek cins atomdan oluşan homojen saf maddelerdir. • Elementler, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle daha basit maddelere ayrılmazlar.• Elementler saf ve homojendirler.• Ayırt edici özellikleri bellidir.• Elementler sembollerle ve Özellikleri• Isı ve elektriği katı ve sıvı halde iyi ileten elementlerdir.• Aralarında birleşerek homojen karışım olan alaşımları oluştururlar. • Metalik parlaklıkları vardır.• Cıva hariç oda koşullarında katıdırlar.• Kırılmazlar, şekil verilebilirler.• Bileşik oluştururken elektron verirler. • Asitlerle tepkime vererek H2 gazı açığa çıkarırlar. NOT İki yada daha çok metalin karıştırılmasıyla alaşımlar oluşur. Alaşımlar homojen karışımlardır. Alaşımlar da katı ve sıvı halde elektriği iletirler. Ör. Çelik Fe – C , prinç Cu – Zn gibiAmetaller ve Özellikleri• Isı ve elektrik akımını iletmezler. Grafit iletir. • Oda sıcaklığında katı, sıvı ve gaz halde bulunabilirler. • Mattırlar.• Kırılgandırlar, şekil verilemez.• Aralarında bileşik ve Özellikleri• Kimyasal tepkimelere karşı son derece isteksizdirler. • Bileşik oluşturmazlar.• Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür.• Oda koşullarında gaz halde bulunurlar. Bileşikler; İki yada daha fazla elementin tepkime sonucu oluşturduğu yeni maddeye bileşik denir. Aynı tür moleküllerden oluşmuşlardır. • Bileşikler saf ve homojen maddelerdir. • Oluşumları ve elementlerine ayrışmaları kimyasal dır. • Bileşenlerinin kütleleri arasında belirli bir oran vardır.• Formülle gösterilirler. İyonik Bileşikler;Elementlerin elektron alıp vermesi sonucunda oluşan katyon ve anyonların oluşturduğu bileşiklerdir.• Katı halde elektrik akımını iletmezler.• Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir. • Erime ve kaynama noktaları genellikle yüksektir. • Katyonun adı + anyonun adı şeklinde değişik değerlik alabilen elementler varsa; katyonun adı + değerliği + anyonun adı şeklinde okunur. Kovalent Bileşikler; Elementlerin elektron ortaklığı sonucu oluşan bileşiklerdir.• Ametaller arasında oluşur.• Katı ve sıvı halde elektriği iletmezler.• Adlandırma yapılırken; birleşen elementlerin sayıları Latince ifade edilmelidir. B. Karışımlar İki yada daha fazla maddenin özelliklerini kaybetmeden oluşturduğu madde topluluğuna denir. • Bileşenlerinin özelliklerini gösterirler.• Belli bir formülleri yoktur.• Bileşenleri istenilen oranlarda karışır.• En az iki tür atom içerirler.• Homojen veya heterojen olabilirler.• Oluşumları ve bileşenlerine ayrılmaları fizikseldir. • Belli ayırt edici özellikleri yoktur. Homojen Karışımlar; Her yerinde aynı özelliği gösteren karışımlardır. Özel adları çözeltidir. Ör. Tuzlu su, kolonya, hava, lehim gibiHeterojen Karışımlar;Dışarıdan bakıldığında birden fazla maddenin karışımı olarak gözüken karışımlardır. 4’e ayrılırlar• Süspansiyon; katı + sıvı heterojen karışımlardır. Ör. Ayran, çamur, kum – su karışımı gibi• Emülsiyon; sıvı + sıvı heterojen karışımlardır. Ör. Zeytinyağlı su, süt, mayonez, mazot – su karışımı gibi• Aeresol; Bir gaz ortamında asılı durumda bulunan sıvı damlacıkların veya katı küçük parçacıklardan oluşan karışımlardır. • Adi karışımlar; katı + katı, katı + gaz, sıvı + gaz gibi heterojen karışımlara denir. Toprak, duman, sis gibi 9A Kütlenin Korunumu Antoine-Laurent de Lavoisier yaşamında kimyaya devrim getirmiş bir kişidir. Bu devrim, yüzyıllar boyunca simya’ adı altında sürdürülen çalışmaların bugünkü anlamda, kimya bilimine dönüşmesidir. Lavoisier bilim dünyasında en başta yanma olayına ilişkin geliştirdiği yeni kuramıyla ün kazanır. Lavoisier deneylerinden birinde bir kalay örneği ve bir miktar hava içeren bir cam balonun ağzını kapatmış ve tartmıştır. Sonra kapalı balonu bu hali ile ısıtmış ve kalayın tebeşir tozuna benzer bir toza dönüştüğünü görmüştür. Kabı yeniden tartmış ve kütlenin değişmediğini kimi kez kendi adıyla da anılan bu ilkeyi şöyle dile getirmişti Doğanın tüm işleyişlerinde hiçbir şey yoktan var olmaz. Tüm dönüşümlerde maddenin miktarı aynı kalır. Maddenin yapısındaki değişmeler kimyasal değişim olarak adlandırılır. Kimyasal değişmede değişim öncesinde maddelerin kütleleri toplamı değişim sonrasındaki maddelerin kütleleri toplamına eşit olmalıdır. 9A Katlı Oranlar Kanunu Ders Notu KATLI ORANLAR KANUNU  Katlı oranlar kanununa göre iki element birden fazla bileşik oluşturmak üzere birleşirlerse, bir elementin belli bir kütlesi ile birleşen diğer elementin farklı kütleleri arasında küçük tamsayılar ile ifade edilen bir oran vardır.  Dalton Atom Teorisi, Katlı Oranlar Kanununu basit bir şekilde açıklar. Örneğin; karbon ve oksijen ile iki tane bileşik oluşturulabilir. Bunlar CO ve CO2 dir. CO bileşiğinde bir C atomu ile bir O atomu, CO2 bileşiğinde ise bir C atomu ile iki O atomu birleşmiştir. Buna göre CO bileşiğindeki oksijenin CO2 bileşiğindeki oksijene oranı ½ dir. Bu sonuç katlı oranlar kanunu ile uyum içindedir çünkü bir bileşikteki belli bir elementin kütlesi o elementin atom sayısı ile orantılıdır.  Bu yasa iki elementin aralarında birden fazla bileşik oluşturması durumunda söz konusudur.  İki element aralarında birden fazla bileşik oluşturuyorsa, bu elementlerden birinin sabit miktarıyla birleşen diğer elementin kütleleri arasında katlı bir oran vardır.  İki bileşik arasında katlı orandan söz edebilmek için bileşikler aşağıdaki özellikleri göstermelidir• Bileşikler aynı elementlerden oluşmalıdır.• Bileşiklerin basit formülleri farklı olmalıdır. 10 TM Madde ve Özellikleri İle İlgili Tanımlar MADDE KONUSU İLE İLGİLİ TANIMLAR Madde Uzayda yer kaplayan ve kütlesi olan her şeye madde Maddenin şekil almış haline Madde Tek cins atom veya molekülden meydana gelmiş homojen Tek aynı cins atomlardan meydana gelmiş, kendinden daha basit maddelere ayrılamayan ve belirli sembollerle gösterilen saf maddelerdir. Ör. Fe, Na, ClBileşik Tek cins moleküllerden meydana gelmiş, ancak kimyasal yollarla bileşenlerine ayrılabilen ve belirli formüllerle gösterilen saf maddelerdir. Bileşikleri oluşturan atomlar arasında belirli oran H2O, CO2 , NaClKarışım Farklı cins atom veya moleküllerin fiziksel olarak bir araya gelmesi ile oluşmuş, belirli formülleri olmayan maddelerdir. Karışımları oluşturan maddeler arasında belirli bir oran yoktur. Ör. şekerli suAtom Maddenin bütün fiziksel ve kimyasal özelliklerini bünyesinde taşıyan parçacıktır. Molekül Birden çok atomun kimyasal olarak birbirine bağlanması ile oluşan Bileşiklerinde sadece + değerlilik alabilen, elektriği ve ısıyı ileten elementlere + ve - değerlilik alabilen, elektriği ve ısıyı iletmeyen grafit hariç elementlere ya da daha fazla metalin homojen olarak karışmasıyla elde edilen katı+katı çözeltilere lehimÇözelti İki ya da daha fazla maddenin birbiri içinde dağılması ile oluşan homojen karışımlara karışım Her yerinde aynı özelliği gösteren karışımlara denir. şekerli su, tuzlu suHeterojen karışım Her yerinde aynı özelliği göstermeyen, dışarıdan bakıldığında iki ayrı faz olarak görülen karışımlara denir. tebeşir tozu-su☺ Maddenin katı, sıvı, gaz olmak üzere üç hali vardır. Katıların• Belli bir biçimi vardır • Kolaylıkla sıkıştırılamazlar • Hava ile sınır oluştururlar. Bu sınıra ara yüz denir.• Akıcı değildirler• Tanecikler arasında boşluk çok azdır yada hiç yoktur Sıvıların• Belli bir biçimi yoktur. İçinde bulundukları kabın şeklini alırlar.• Kolaylıkla sıkıştırılamazlar• Hava ile sınır oluştururlar. Bu sınıra ara yüz denir.• Akıcıdırlar• Tanecikler arasında katılara göre daha çok boşluk vardır. Bu da akıcı olmalarını sağlar. Gazların• Belli bir biçimleri yoktur. İçinde bulundukları kaba yada odaya tamamen dağılırlar.• Hava ile bir sınır oluşturmadığından ara yüzü yoktur.• Tanecikler arasındaki boşluk çok fazla olduğu için kolaylıkla sıkıştırılabilirler.• Akıcıdırlar ☺ Katı  Sıvı  Gaz. Madde hal değiştirirken; katıdan sıvı ve sıvıdan gaz haline geçerken enerji almak zorundadır. Maddeyi oluşturan tanecikler aldıkları bu ısı etkisiyle enerji ile yüklenir. Katı maddeyi oluşturan tanecikler enerji ile yüklenince tanecikler arasındaki boşluk biraz artar ve madde şeklini kaybedip içinde bulunduğu kabın şeklini almaya başlar. Sıvı taneciklerine ısı verdiğimizde ise, tanecikler aldıkları enerji ile aralarındaki bağları koparır ve birbirlerinden bağımsız hareket etmeye başlarlar. İşte bu nedenle gaz molekülleri içinde bulundukları kabın yada odanın her yanını kaplarlar. ☺ Maddenin temel özellikleri; 1 Ortak özellikler Tüm maddelerde olan özelliklerdir. Kütle, hacim, eylemsizlik ve tanecikli yapı maddelerin ortak özellikleridir. a Kütle Değişmeyen madde miktarına kütle denir. Kütle eşit kollu terazi ile ölçülür ve birimi kg veya g dır. b Hacim Maddenin boşlukta kapladığı yere hacim denir. c Eylemsizlik Maddeler bulundukları konumu korumak isterler bu özelliğe eylemsizlik denir. d Tanecikli Yapı Maddeler; atom, molekül veya iyonlardan oluşan tanecikli yapıya Ayırt edici özellikler Maddeleri birbirlerinden ayıran özelliklerdir. Öz kütle, erime noktası, kaynama noktası, iletkenlik, esneklik, genleşme, öz ısı ve çözünürlük maddelerin ayırt edici özellikleridir. Aynı koşullarda madde miktarı arttıkça bu tür özelliklerin değerinde değişme olmaz. ancak madde türü değişince bu tür özelliklerin değeri değişir. ☺ Maddelerin özellikleri;1 Fiziksel özellikler Maddenin kimyasal yapısını iç yapısını değiştirmeksizin gözlenebilen ve ölçülebilen özelliklerdir. Öz kütle, çözünürlük, renk, koku, erime ve kaynama noktası, ısı ve elektrik iletkenliği fiziksel özelliklere örnektir. 2 Kimyasal özellikler Maddenin yeni maddelere dönüşmesi sırasında gözlenen özelliklerdir. Maddenin yanıcılığı, başka maddelerle verdiği tepkimeler, asit ve bazlarla etkileşimi kimyasal özelliklere örnektir.☺ Maddelerin değişimleri;1 Fiziksel değişmeler Yeni madde oluşturmayan sadece dış görünüşte meydana gelen değişmelere denir. Ör. Kağıdın yırtılması, camın kırılması, hal değişmeleri suyun donması, buzun erimesi, suyun kaynaması gibi 2 Kimyasal değişmeler Maddenin iç yapısında meydana gelen değişmelerdir. İki veya daha fazla madde etkileştiğinde yeni bir madde oluşuyorsa bu tür değişmelere kimyasal değişme denir. Ör. Kağıdın yanması, demirin paslanması, elektroliz, hamurun mayalanması. 10 FB Atomlarda Elektron Dağılımı ATOMUN KUANTUM MODELİ Elektronun yerini kesin olarak hesaplamak mümkün değildir. Ancak belirli bir uzay bölgesinde bulunma olasılığı hesaplanabilir. İşte elektronların bulunma olasılıklarının yüksek olduğu bölgelere orbital denir.  4 farklı orbital bulunur. Bunlar s, p, d ve f orbitalleri olarak adlandırılırlar. s orbitali 1 tanedir. p orbitali 3 tanedir. d orbitali 5 tanedir ve f orbitali 7 tanedir. Temel enerjiDüzeyi n Orbital türü orbital sayısı elektron sayısı 1 s 1 2 2 s,p 4 8 3 s,p,d 9 18 4 s,p,d,f 16 32 Elektron Dizilişi Çok elektronlu atomlarda elektronların orbitallere dağılımı yazılırken aşağıdaki kurallar uygulanır. • Elektronlar yerleşirken her zaman en düşük enerjili olanı tercih eder. • Temel halde elektronlar çekirdeğe en yakın olan en düşük enerjili orbitalden başlayarak sıra ile en yüksek enerjili orbitale doğru doldurulur.• Bir orbital en fazla 2 elektron alır. Pauli ilkesi • Aynı enerjili orbitallere elektronlar önce tek tek yerleştirilir, sonra her orbitaldeki elektron sayısı ikiye tamamlanır. Hund kuralı • Bir orbitalin hangi temel enerji düzeyinde olduğu sembolün önüne, orbitalin içerdiği elektron sayısı orbital simgesinin sağ üst kısmına yazılarak gösterilir. Buna göre, temel hal elektron dağılım sırası1s2 2s22p6 3s23p6 4s23d104p6 5s24d105p6 6s24f145d106p6 7s25f146d107p6 9 A Sabit Oranlar Kanunu Problemleri 2 ÇALIŞMA SORULARI1 Kalsiyum ve oksijenden oluşmuş bir bileşikteki kalsiyum kütlesinin oksijen kütlesine oranı 5/2 dir. 15 gram kalsiyumun yeterince oksijenle birleşmesinden oluşan bileşik kaç gramdır?2 Alüminyum sülfür bileşiğinde Al/S oranı 9/16 dır. 50 gram alüminyum sülfür bileşiği oluşturmak için kaç gram alüminyum kaç gram kükürtle birleşir?3 Bir miktar kalsiyum karbonat analiz edildiğinde 10g kalsiyum, 3g karbon ve 12g oksijen içerdiği bulunmuştur. Bu bileşiğin kütlece % bileşimini Bakır ile oksijen kütlece 4/1 oranında birleşerek bakırII oksit bileşiğini 15 gram bakırII oksit elde etmek için kaç gram bakır kaç gram oksijenle birleşmelidir?b 16 gram bakır ve 6 gram oksijen birleşirse kaç gram bileşik oluşur?5 S ve O elementlerinden oluşan bir bileşikte kütlece birleşme oranı S/O=2/3 tür. Bu elementlerden 6’şar gram alındığında;a Kaç gram bileşik oluşur?b Hangi elementten kaç gram artar?6 3 gram magnezyum yakılınca 5 gram magnezyum oksit bileşiği oluşuyor. Buna göre magnezyum oksit bileşiğinde;a Elementler arasındaki kütlece birleşme oranı nedir?b Elementlerin kütlece % leri nedir?7 DemirII sülfür bileşiğinde demir ile kükürdün kütlece birleşme oranı 7/4 olduğuna göre;a Oluşan bileşikteki elementlerin kütlece % lerini gram demirII sülfür elde etmek için kaç gram demir ve kükürt tepkimeye girmelidir? 9 A Sabit Oranlar Kanunu Problemleri 1 ÇALIŞMA SORULARI1 X ve Y elementlerinden oluşan bir bileşikte X/Y kütlece oranı 9/16 dır. 200 gram bileşikteki X ve Y miktarları nedir?2 FeS bileşiğinde demirin kükürte kütlece birleşme oranı Fe/S= 7/4 tür. Buna göre 220 gram FeS bileşiğinde kaç gram demir vardır?3 MgO bileşiğinde kütlece Mg/O oranı 3/2 dir. 60’ar gram Mg ve O2 birleşince kaç gram MgO bileşiği oluşur, kaç gram madde artar?4 CaCO3 bileşiğinde Ca’nın kütlece yüzdesi % nedir? Ca 40, C12, O16 5 XY bileşiğinde X/Y oranı 7/4 tür. Buna göre 28 gram X ile 12 gram Y birleşirse hangi maddeden kaç gram artar?6 X ve Y elementlerinin kütlece birleşme oranı 3/8 dir. Eşit kütlelerde X ve Y elementleri birleşince 44 gram bileşik elde ediliyor. Hangi elementten kaç gram artar?7 XY bileşiğinde X/Y oranı 7/4 tür. Buna göre 56 gram X ile 60 gram Y tepkimeye girerse kaç gram bileşik oluşur?8 Karbon ile oksijen atomlarının birleşme oranı C/O=3/8 dir. 66 gram CO bileşiğinde kaç gram oksijen bulunur?9 H2O bileşiğinde hidrojenle, oksijenin kütlece birleşme oranı H/O=1/8 dir. 3 gram hidrojenle kaç gram oksijen birleşir?10 CO bileşiğinin kütlece birleşme oranı 3/ 4 tür. 6 gram C ile 10 gram O2 tepkimeye girerse hangi elementten kaç gram artar?11 X ve Y elementlerinin birleşme oranı 13/6 dır. 39 gram X ile 20 gram Y elementi bileşik oluştururken hangi elementten kaç gram artar?12 Hidrojen ile azotun bileşik yaparken kütlece birleşme oranları 3/14 tür. 12 gram azot ile 12 gram hidrojenden kaç gram bileşik oluşur? 10TM madde ve özellikleri 1 1. ÜNİTE MADDE ve ÖZELLİKLERİ1. Maddelerin Ortak Özellikleri Maddenin türü konusunda fikir vermeyen, madde miktarına bağlı temel özelliklere denir. Bu özellikler kullanılarak maddeler birbirinden ayırt edilemez. a Kütle; değişmeyen madde miktarıdır. Sıcaklık, basınç, fiziksel hal, maddenin bulunduğu yer kütleyi etkilemez. Fiziksel ve kimyasal olaylarda kütle kaybı olmaz. Kütlenin birimi g veya kg dır. Eşit kollu terazi ile ölçülür. Ağırlık ve kütle farklı kavramlardır. Maddeye etki eden yerçekimi kuvvetine ağırlık denir. Ağırlık maddenin bulunduğu yere göre değişir. Birimi Newton dur. Dinamometre ile ölçülür. b Hacim; Maddelerin uzayda kapladıkları yere hacim denir. Birimi litre veya cm3 tür. Katı maddelerin belirli bir şekil ve hacimleri vardır. Sıvı maddelerin belirli hacimleri vardır ama belirli bir şekilleri yoktur. Gazların ise belirli bir şekil ve hacimleri yoktur. Gazlar bulundukları kabı doldurur. Hacim koşullardan etkilenir. Sıcaklık ve basınç hacmi etkiler. Sıcaklık arttıkça genellikle hacim artar. c Tanecikli yapı; Tüm maddeler atom veya molekül denilen taneciklerden oluşmuştur. Elementlerin en küçük birimi atom iken bileşiklerin moleküldür. d Eylemsizlik; Tüm maddeler kendi konumlarını korumak isterler. Madde hareket halindeyse hareketine, duruyor ise durma pozisyonuna devam etmek ister bu olaya eylemsizlik Maddelerin Ayırt Edici Özellikleri Maddelerin tanınmasında veya maddelerin birbirinden ayırt edilmesinde kullanılabilen özelliklere denir. Ayırt edici özellikler maddelerin miktarına bağlı değildir. Bu özellikler koşullara sıcaklık ve basınç bağlıdır. KATI SIVI GAZÖz kütle yoğunluk + + +Çözünürlük + + +Öz hacim + + +Kimyasal Özellikler + + +Öz ısı + + +Genleşme katsayısı + + -Esneklik katsayısı + - -Erime noktası + - -Donma noktası - + -Kaynama noktası - + -Yoğunlaşma noktası - - +a Öz kütle yoğunluk ; Maddenin birim hacminin kütlesidir. Birimi g/cm3 veya g/ml dir. Sıcaklık değişmesi katı ve sıvıların hacmini değiştirdiği için öz kütleyi değiştirir. Bazı maddeler hariç ısıtılan maddeler genleşir. Su için öz kütle değişimi, kabın hacminin sabit veya değişken olma durumuna bağlıdır. Kabın hacmi sabit ise sıcaklığın artması öz kütleyi etkilemez. Kabın hacmi sabit değilse gazın sıcaklığı arttırılırsa hacim artar, öz kütle azalır. b Öz hacim; Maddenin birim kütlesinin hacmidir. Sıcaklık ve basınç gibi koşullar öz hacmi etkiler. Birimi cm3/g dır. c Genleşme katsayısı; Sıcaklık artışıyla maddelerin hacmindeki artış genleşme katsayısı dır. Sıcaklıkla genleşme, gazlar için ayırt edici özellik olarak kullanılmaz. Gazlar, eşit sıcaklık artışı sonucu aynı oranda genleşir. d Çözünürlük; Maddenin belirli bir sıcaklıkta 100mL çözücüdeki çözünme miktarıdır. Tüm maddeler için ayırt edici özellik olarak kullanılır. e Esneklik katsayısı; Bir maddeye etkiyen değişen fiziksel etkenler maddenin boyutlarında değişmeye neden olabilir. Katıların boyutları değişebilir. Gazların esneklik katsayıları aynıdır. f Erime ve Erime noktası; Katı maddenin sıvı ve gaz haline göre molekülleri arasındaki çekim kuvveti en fazladır. Molekülleri arasındaki boşluk en azdır. Sıvı maddelerin molekülleri arasındaki boşluk katılara göre daha fazladır ve akışkan maddelerdir. Bir maddenin katı halden sıvı hale geçmesine erime, bu sıcaklığa erime noktası denir. Bir maddenin sıvı halden katı hale geçmesine donma, bu sıcaklığa da donma noktası denir. Bir maddenin erime noktası ve donma noktası aynı sıcaklık değerini gösterir. Erime noktasını etkileyen 3 faktör vardır. Maddenin cinsi, dış basınç ve maddenin safsızlığı. • Dış basınç arttıkça erime noktası yükselir buz hariç • Madde içinde safsızlık varsa erime noktası değişir. • Tanecikleri arasındaki çekim kuvveti fazla olan maddelerin erime noktası da yüksektir. Karışımların erime ve donma noktaları saf çözücünün erime ve donma noktasından düşüktür. Isı kaynağının gücü ve maddenin miktarı erime noktasını etkilemez. Isı kaynağının gücü sadece erime zamanını etkilerken, madde miktarı ise zamanı ve harcanacak olan ısı miktarını etkiler. g Kaynama ve Kaynama Noktası; Ağzı açık bir kapta ısıtılan bir sıvının buhar basıncının, dış basınca eşit olduğu andaki konumuna kaynama bu sıradaki sıcaklığa ise kaynama noktası sıvı maddelerin kaynama noktası sabittir. Kaynama süresince sıcaklık sabit kalır. Sıvı bir maddenin kaynama noktasını 3 etken belirler. • Sıvının cinsi• Açık hava basıncı; basınç yükseldikçe kaynama noktası da yükselir.• Sıvı maddenin safsızlığıBir maddenin gaz halinden sıvı haline geçişine yoğunlaşma denir. Bir maddenin kaynama noktası, yoğunlaşma noktasına Buharlaşma her sıcaklıkta gerçekleşir. Sıcaklık arttıkça buharlaşma hızı artar. Buharlaşma sıvının yüzeyinde gerçekleşir. Not Bir sıvının gaz fazındaki moleküllerinin kabın yüzeylerine uyguladığı basınca buhar basıncı denir. Buhar basıncı; sıvının cinsine bağlı olarak değişir. Sıcaklığa bağlı olarak değişir. Sıvının safsızlığına bağlı olarak değişir. 3. Maddenin Özellikleri ve Değişimleri a Maddelerin Fiziksel Özellikleri; Maddenin gözlenebilen dış yapısı ile ilgili özelliklere denir. Renk, şekil, miktar Değişme Maddenin dış yapısında meydana gelen değişimlerdir. Camın kırılması, suyun buharlaşması, tuzun suda çözünmesi, mumun erimesi gibi. Fiziksel değişimlerde maddenin kimyasal özellikleri, molekül formülü, toplam kütle değişmez. b Maddelerin Kimyasal Özellikleri; Bir maddenin başka bir maddeye dönüşümü sırasında gözlenebilen ve maddenin iç yapısı ile ilgili özelliklerdir. Yanıcılık, aktiflik, asit veya baz ile etkileşim gibi.,Kimyasal Değişme Maddenin iç yapısındaki değişimlerdir. Mumun yanması, demirin paslanması, sütten yoğurt eldesi, asitler ile etkileşim gibi. Kimyasal değişimlerde maddenin fiziksel ve kimyasal özellikleri, molekül formülleri değişir. Toplam kütle, atomların cinsi ve sayısı değişmez. 10 FB Elektron ve Proton Hakkında Gerekli Bilgiler Elektronlar eksi yüklü olduklarından elektriksel alanda pozitif kutba doğru saparlar. Elektronun yükü e = - 1, coulomb dur. Elektronun kütlesi m = 9, dır. Protonun elektrik yükü, elektronun yüküne eşit ancak zıt yan artı olup 1, coulomb dur. Protonun kütlesi 1, olup bu kütle elektronun kütlesinin 1837 katıdır.  Protonların keşfinde bir vakum tüpünde katottan çıkan , katot ışınlarına ters yönde yayılan artı yüklü ışınlara rastlanmıştır. Bu ışınlara kanal ışınları denir. Kanal ışınları protonlardan ibarettir.  Bileşiklerin elektrik akımı ile ayrışma deneylerini ilk olarak Faraday yapmıştır.  Elektronun yükünü ve kütlesini bulan bilim insanı Robert Milikan dır.  Atom ve moleküllerin kütlelerinin belirlenmesinde kütle spektrometresi kullanılır. Kütle spektrometresine göre; kütlesi küçük ve yükü büyük olan iyonlar manyetik alan içinde daha büyük sapma açısı ile saparlar.  Sürtünme ile elektriklenmede iki tür yükün olduğunu keşfeden ilk kişi Benjamin Franklin dir. Atomlarda elektrik yüklü birimlerin bulunduğunu öne süren ve bu yüklü birimlere elektron adı verilmesini öneren bilim insanı Stoney dir. 10 FB Atomun Yapısı 1. ÜNİTE – ATOMUN YAPISI1. Bölüm Atom ve ElektrikAtom Altı ParçacıklarMaddenin elektrik yüklü taneciklerden oluştuğunu gösteren ilk ciddi bulgular, Faraday’ın elektroliz ile ilgili çalışmalarında ortaya yükü ilk kez antik dönem insanları tarafından ağaç reçinesinin fosilleşmesiyle oluşan kehribarın ipek ya da yün kumaşa sürtüldüğünde küçük ve hafif cisimleri çekmesi ile gözlemlenip kumaş ve cam çubukYün kumaş ve ebonit çubukDoğada iki tür elektrik yükü mevcuttur. Bunlar pozitif elektrik yükü ve negatif elektrik yükü olarak ikisi negatif ya da pozitif yüklü iki cisim birbirini iterken, biri pozitif biri negatif yüklü olan iki cisim birbirini elektriklenmeden önce nötr durumdadırlar. Nötr dürüm demen pozitif ve negatif yüklerin madde içinde eşit olması demektir. Nötr cisimler net yük pozitif yük sayısı, negatif yük sayısından fazlaysa böyle bir cisim net pozitif yüke sahiptir. Eğer negatif yük sayısı, pozitif yük sayısından fazlaysa böyle bir cisim net negatif yüke maddenin + yüklü olması için o maddeden - yüklerin ayrılması hangi cins elektrik yükü ile yüklü olduğunu gösteren cihaza elektroskop olayında atom alışverişi olmaz. Eğer öyle olsaydı elektriklenmede bir maddenin atomunun diğer maddeye geçmesi gerekirdi. Bu gerçekleştiğinde ise iki maddenin de yapısı değişirdi. Ancak elektriklenme olayında maddelerin yapısı kitabı sayfa 17 okunacak!Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek iki nokta arasında sürekli potansiyel farkı oluşturan araçlara pil üreteç adı verilir. Pillerde elektrik yükü, yüksek potansiyelli bölgeden düşük potansiyelli yere doğru pillerde kimyasal enerji elektrik enerjisine dönüşür. Bu tür pillere volta pili veya galvanik pil kitabı sayfa 19 okunacak!Faraday yaptığı deneylerde bir elementin çeşitli bileşiklerinin çözeltilerine elektrik akımı uygulamış, eksi yüklü elektrotta katotta bileşiği oluşturan artı yüklü iyonlar element olarak elde etmiştir. Faraday, katotta belirli bir miktar madde biriktirmek için gereken elektrik yük miktarının daima sabit bir değere veya bu sabit değerin basit katlarına eşit olduğunu gözlemlemiştir. Faraday, aynı miktar elektrik yüküyle çeşitli elementlerin biriken kütlelerini bu elementlerin atom kütlelerine böldüğünde sabit bir tam sayı elde yaptığı deneylerden, bir atomun ancak belirli bir miktar veya bu miktarın basit katları kadar elektrik yükü taşıyabileceği sonucu çıkarılabilir. Demek ki elektrik yükleri parçacıklar halinde taşınmaktadır. Elektrik yükünün parçacıklar halinde taşınması, elektriğin taneciklerden meydana geldiğini göstermektedir. Atomlar elektrik yükleri taşıdığı için bu taneciklerin atomlarda bulunması 1. Kanunu Elektrotlarda toplanan madde miktarı devreden geçen akım miktarı ile doğru orantılıdır. Toplanan madde miktarı yoğunluk, sıcaklık gibi niceliklere bağlı değildir. Sadece devreden geçen elektrik miktarına göre bir elektroliz deneyinde elektrotlarda toplanan madde miktarı m ;m = A . I . t formülü ile geçen A; maddeye bağlı bir sabit I; devreden geçen akım miktarı T; saniye cinsinden zamanı . t = Q elektrik yük miktarı bilindiğinden, yukarıdaki formülüm = A . Q şeklinde de 2. Kanunu İçinde farklı elektrolitler bulunan voltmetreler bir akım devresinde seri bağlanmıştır. Devreden aynı elektrik miktarı geçtiğinde açığa çıkan madde miktarı eşdeğer ağırlıkları ile doğru çözeltisinin elektrolizinde, katotta toplanan Ag miktarı şu şekilde hesaplanır1 eşdeğer gram Ag açığa çıkarmak için 96500 coulomb elektrik yükü miktarı eşdeğer gram Ag miktarı, Ag’nin atom kütlesinin etki değerine bölümüyle hesaplanır, yani;1 eşdeğer gram Ag = 108 / 1Buna göre AgNO3 çözeltisinden 108 gram Ag açığa çıkaran elektrik yükü miktarı 1 C dır. 9A Simyadan Kimyaya 1. ÜNİTE KİMYANIN GELİŞİMİ1. Bölüm Simyadan KimyayaEski çağ insanları dört ana elementin varlığına inanırlardı. Bu dört elementin farklı biçimlerde bir araya gelmesi ile farklı maddelerin oluştuğunu kabul etmişlerdir. Bu düşünce Orta Çağın sonlarına kadar devam etmiştir. Aynı dönemde bazı insanlar maddeyi altına dönüştürüp belli bir güce sahip olmayı veya ölümsüzlük iksirini elde ederek ölümü yenmeyi istemişlerdir. İnsanlar cıva Hg ve kurşun Pb bileşikleri ile birtakım işlemler gerçekleştirmişlerdir. Bilimsel dayanağı olmayan, sınama-yanılma yoluyla yapılan bu işlemler simya olarak isimlendirilmiştir. Simyadan kimyaya geçiş süreci 18. yüzyılın sonlarında deneysel bulguların kullanılması ile ortaya Eski Çağlarda Keşfedilen Maddelerİnsanlar, yıldırımların ormanlara düşmesi, şiddetli fırtınalarda ağaç dallarının birbirine sürtmesi ve yanardağdan akan lavların oluşturduğu doğal yangınlar vb. olaylarla ateşi pişirmek için kap arayışında olan insanoğlu sınama-yanılma yoluyla toprağı işleyebileceğini gördü ve topraktan kaplar yaptı. İnsan, ateşin maddeleri yaktığını ve erittiğini keşfetmiştir. İnsanlar bazı maddeleri eritip karıştırarak kullanmaya başlamışlardır. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra dış görünümüne önem vermeye başladı. Önce avladıkları hayvanların kürkleri ile vücutlarını örterken sonra bu kürkleri işleyerek giyecek ihtiyacını karşılamıştır. Güzelleşmek için çeşitli yöntemlere başvuran insanlar yüzlerini bitkisel ve madensel boyalarla boyamışlardır. Kullandıkları yeşil boya maddesinin malahit, siyahın ise toz halindeki kurşun sülfür olduğu sanılmaktadır. İnsanın sınama-yanılma yoluyla keşfettiği maddelerden biri de çağ insanları keşfettikleri değişik maddeleri korunma ve tedavi amacıyla kullanmışlardır. Hastalıktan korunma ve tedavi amacıyla bitkiler de kullanılmıştır. İnsanoğlu ölüme çare bulamamış fakat sınama-yanılma yoluyla bazı hastalıkları tedavi etmeyi öğrenmiştir. Bitkileri hastalıkları tedavi etmek için kullanan insanlar elde ettikleri ürünlerin dayanıklılığını artırmak ve uzun süre bozulmadan saklamak için de çareler aramışlardır. Kükürt buharı ile ağartma ve bandırma gibi çeşitli yöntemler kullanmışlardır. Kükürt buharı ile ağartılan ürünlere kuru kaysı, kuru incir örnek verilebilir. İnsanoğlu giysilerin boyanmasında da bitkileri kullanmıştır. Hayvanların yünlerinden yaptığı giyecekleri Kıbrıs taşı FeSO4 ve alizarin gibi boyar maddelerle Simyaİnsanların zengin olma hayali diğer madenleri en değerli maden olan altına çevirme çabasıyla başlar. İlk Çağlardan beri altın hep değerli madenleri altına çevirme, bütün hastalıkları iyileştirme ve hayatı sonsuz biçimde uzatacak ölümsüzlük iksiri bulma uğraşlarına simya bu işle uğraşanlara da simyacı denir. Simya teorik temelleri olmayan sınama ve yanılmaya dayanan çalışmaları içerdiği ve sistematik bilgi birikimi sağlayamadığı için bilim değildir. Simya, kimyanın bilim öncesindeki hiçbir zaman değersiz madenleri altına dönüştürmeyi başaramasalar da, kimyanın gelişimi için birçok keşiflerde kimya bilimine aktarılan önemli bulgular arasında barut, madenlerin işlenmesi, mürekkep, kozmetik, boya üretimi, deri boyanması, seramik, cam üretimi Element Kavramının Tarihsel GelişimiAntik dönemdeki Eski Yunan filozoflarının bir bölümü maddenin sınırsız olarak bölünebileceğini kabul ederken, kimileri de atomlarına kadar parçalanabileceğini ileri sürmüştür. Antik dönemde Platon ve Aristo tarafından düşünceye dayalı, hiçbir deneysel gerçeklik temeline oturmayan bazı kavramlar ortaya Dünya’nın elementlerden oluştuğunu düşünüyordu. Aristo ise tüm maddelerin toprak, hava, ateş ve su elementlerinden oluştuğunu savunmuştur. Aristo’ya göre bu elementlerden her biri öteki üçüne dönüştürülebiliyordu. Kitap sayfa 22 Aristo’ya göre elementler şekli Rönesans döneminde geçmiş yılların getirdiği kimyasal bilgi birikimi onların uygulama biçimlerine ilişkin bir yönelim doğurdu ve böylece uygulamalı kimya’ ortaya çıkmış gelişimle bağlantılı olan yeni toplumsal gereksinimler simyacıların çalışmalarına yansımıştır. Bunun sonucu olarak da kimya artık sanayiye destekçi olarak yönlendirilmeye başlanmıştır. Böylece kimya simyadan ayrılmış, pratik ve bilimsel bir nitelik İsveçli kimyacı Berzelius berzelyus ilk defa elementlerin baş harflerini veya ilk iki harfini sembol olarak Bilim insanları yanma olayını açıklamada güçlük çekiyorlardı. Bunun en büyük nedeni ise gazlarla ilgili bilgi eksikliğiydi. 1756 da İskoçyalı Kimyager Joseph Black sabit gaz dediği CO2’i buluncaya dek bilinen tek gaz hava idi. İngiliz Kimya bilgini Joseph Priestley daha sonra deneysel olarak 10 kadar yeni gaz keşfetti. Bunlardan biri onun yetkin gaz dediği ilerde Lavoisier’in oksijen adını vereceği gazdır. 295 Periyodik Sistem – Periyodik Tablo Özellikleri Bugün kullandığımız periyodik sisteme en yakın periyodik sistemi hangi bilim insanı düzenlemiştir? Birçok bilim insanı elementleri çeşitli özelliklerine göre sınıflandırmaya çalışmıştır. Günümüzdeki periyodik tabloya en yakın sınıflandırma 1869 yılında Julius Lothar Mayer Julis Lother Mayer ve Dimitri Mendeleyev’in Dimitri Mendeleyev çalışmalarına dayanmaktadır. MENDELEYEV VE PERİYODİK SİSTEM Mendeleyev yaptığı çalışmalarda elementleri atom kütlelerine göre sıralamıştır. 63 elementi sıralamada elementlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin de düzenli periyodik olarak tekrarladığını bu tabloda sıralama yaparken yanılgısı elementlerin özelliklerinin atom kütlelerine bağlı olduğunu düşünmesiydi. MOSELEY VE MODERN PERİYODİK SİSTEM İngiliz fizikçi Henry Moseley Henri Mozli, X-ışınları ile yaptığı deneylerde çeşitli elementlerin atom numaralarını bulmuştur. Elementlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin atom kütlesine değil, atom numarasına proton sayısına bağlı olduğunu kanıtlamıştır. MODERN PERİYODİK SİSTEM Periyodik sistem, elementlerin atom numaralarına göre sıralandığı, yatayda periyotlar ve dikeyde gruplardan oluşan çizelgedir. Periyodik tablo ya da elementler tablosu olarak da bilinir. Periyodik tablo, elementlerin atom numarasına göre sıralandığı çizelgedir. Periyodik tabloda yatay sıralara periyot, dikey sütunlara grup denir. Periyodik tabloda 7 periyot ve 18 grup tablonun alt kısmında yer alan iki satırda 14’er element bulunur. Bu iki satır lantanitler ve aktinitler 6. ve 7. periyota grupta yer alan elementlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri benzerdir. Periyot boyunca elementlerin özellikleri düzenli olarak değişir. Periyodik Tabloda Elementlerin Yeri Nasıl Bulunur? Elementlerin periyodik tablodaki yerini tayin etmek için elektron dizilimindeki katman sayısı ve değerlik elektron sayısı atomun değerlik elektronu sayısı, elementin periyodik tabloda A grup numarasını elde etmek için kullanılır. Değerlik elektronu, atomun son katmanındaki atomlarındaki katman sayısı periyot numarasını bulmaya yarar. Örnek verecek olursam İstisnaHelyum He elementinin atom numarası 2’dir. Değerlik elektronu 2 olmasına rağmen 2A grubunda değil 8A grubunda yer alan bir soy gazdır. Periyodik Sistem ve Elementlerin Sınıflandırılması Temelde 4 tür element vardır MetalAmetalYarı MetalAsal soy Gaz METALLER Periyodik sistemde 1A grubunda bulunan hidrojen ve 3A grubunda bulunan bor elementi dışında 1A, 2A, 3A gruplarında yer alan ve B grubu elementleri metaldir. B grubu elementlerine geçiş metalleri denir Periyodik tablonun alt kısmında bulunan Aktinitler ve lantanitler de iç geçiş metalleridir. Metallerin Atomik Özellikleri Son katmanlarında az sayıda değerlik elektronu 1, 2, 3 gibi elektron vermeye oluştururken elektron vererek pozitif değerlikli katyon tablonun sol kısmında yer alırlar. Metallerin Fiziksel Özellikleri Işığı iyi yansıttıkları için kendilerine has parlak yüzeyleri tel, levha şekline şartlarında katıdırlar. cıva hariçElektriği iyi iyi iletirler. Isı iletim katsayıları ve kaynama sıcaklıkları metal karışarak alaşım oluşturabilir. Metallerin Kimyasal Özellikleri Serbest haldeyken monoatomik Ca, Al, Cu gibi yapıdadırlarAmetallerle iyonik bileşikler KF gibi ve basit tuzlar NaCl gibi kendi aralarında bileşik aktif metaller 1A grubunda yer alır ve 1A grubunun son elementi olan fransiyum Fr en aktif metaldir. AMETALLER Periyodik sistemdeki H, C, N, O, F, P, S, Cl, Se, Br, I elementleri ametaldir. Bilmen gereken önemli ametallerle alakalı kodlamalar var HaCıNoF PaSCala Biber IsmarladıHidrojen-Karbon-Azot-Fosfor-Fosfat-Kükürt-Klor-Brom-İyot Genellikle 4A, 5A, 6A ve 7A grubunda yer alırlar ve değerlik elektron sayıları sırasıyla 4, 5, 6 ve 7’dir. Ametallerin Atomik Özellikleri Son katmanlarında dört ya da daha fazla elektron bulundururlar. Oktet kuralına uyarken elektron alırlar ya da ortak elektron almaya genellikle eksi yüklü anyon, bir kısım ametaller pozitif yüklü katyon tablonun sağ kısmında yer alırlar. 5A, 6A, 7A grubu elementleri 1A grubunda olmasına rağmen metal değil ametaldir. Atomların Fiziksel Özellikleri Yüzeyleri parlak değil işlenemeyecek kadar kırılgan oldukları için tel, levha haline ve elektriği iletmezler. grafit istisnaMetallere göre erime ve kaynama sıcaklıkları koşullarında katı S, P, C, I, sıvı Br ya da gaz H2, O2, N2 gibi halinde bulunabilirler. Ametallerin Kimyasal Özellikleri Doğada genellikler molekül halinde O2 gibi oluştururken elektron alabilirler ya da elektronu ortak kullanırlar. Metallerden elektron alır, ametallerle ortaklaşa elektron ametallerle kovalent H2O gibi, metallerle iyonik NaCl gibi basit tuz bileşik aktif ametaller 7A grubunda yer alır. 7A grubunun ilk elementi olan flor F en aktif ametaldir. YARI METAL Yarı metaller hem metallerin hem de ametallerin özelliklerini taşırlar. Yarı metaller görünüşleri ve bazı fiziksel özellikleri ile metallere kimyasal özellikleri ile ametallere benzerler. Periyodik tabloda 8 yarı metal vardır ve 3A, 4A, 5A, 6A gruplarına dağılmışlardır. Bunlar borB, silisyum Si, germanyum Ge, arsenik As, antimon Sb, tellür Te, polonyum Po ve astatin At elementleridir. Aşağıda yarımetallerin özellikleri sıralanmıştır Tamamı oda koşullarında katı yapılıdırlar. Bir kısmı parlak bir kısmı mat akımını ve ısıyı metallere göre az, ametallere göre çok iyi olmadıkları için işlenerek tel ve levha haline silisyum ve germanyumun yarı iletken özelliği elektronik devrelerde kullanılır. SOY GAZLAR helyum He, neon Ne, argon Ar, kripton Kr, Ksenon Xe, radon Rn olmak üzere 6 tane asal gaz vardır. Soy gazların Atomik Özellikleri Periyodik sistemin en sağ tarafında 8A grubunda yer yapıda oldukları için elektron almaya ya da vermeye yatkın dış katmanında değerlik elektronu helyumda 2, diğerlerinde 8 elektron yapıdadırlar ve diğer element atomları oktet ve dublet kuralına uyarlar. Ametaller elektron alarak, metaller ise elektron vererek soy gaz elektron dizilimine ulaşmaya çalışır. Soy Gazların Fiziksel Özellikleri Renksiz ve koşullarında doğada gaz halinde ve kaynama sıcaklıkları çok düşüktür. Soy Gazların Kimyasal Özellikleri Tek atomlu monoatomik serbest halde kimyasal tepkimelere girmezler kimyasal reaksiyonlara karşı ilgisizdirler ve bileşik son üyesi olan radon Rn, radyoaktif özellik gösterir. Periyodik tabloda grupların bütün grupların özel isimleri de vardır 1A grubu Alkali metal’ler denir. Hidrojen hariç hepsi grubu Toprak alkali metalleri denir. Hepsi grubu Toprak metalleri ya da Bor grubu olarak Karbon grubu olarak Azot grubu ya da nitrojen grubu olarak Oksijen ya da Kalkojen grubu olarak grubu Halojenler olarak grubu Soygazlar bu grupta yer grubu elementlerinin tamamı metaldir. B grubu elementlerine geçiş metalleri de denir. 2A grubu ile 3A grubu arasında yer alır. Periyodik Sistem Özellikleri 1 ATOM YARIÇAPI Atom yarıçapı basitçe atomun çekirdeğinden en dıştaki katmanına olan uzaklık diyebiliriz. Periyodik cetvelde atom yarıçapı şu şekilde değişirAynı periyotta soldan sağa doğru atom yarıçapı ve hacmi genelleme yapılırsa, aynı katman sayısına sahip atomlardan proton sayısı fazla olanın atom yarıçapı küçük olur. Örnek Katman sayıları 3 olan 3. periyotta bulunan sodyum ve alüminyum elementlerinden alüminyumun proton sayısı sodyumdan daha fazla olduğu için atom yarı çapı daha küçüktür. Peki, atom çapı nasıl artar? Nötr bir atom elektron verdiğinde atom çapı küçülür. Nötr bir atom elektron aldığında atom çapı büyür. Kural İki element arasında atom yarıçapı kıyaslaması yapıldığında öncelikle elektron katmanı sayısına, eğer katman sayısı aynı ise atom numarasına proton sayısına göre karşılaştırma yapılır. 2 İYONLAŞMA ENERJİSİ Gaz hâlindeki nötr bir atomdan elektron kopararak pozitif yüklü iyon oluşturmak için verilmesi gereken enerjiye iyonlaşma enerjisi denir. Nötr bir X atomundan bir elektron koparmak için verilmesi gereken enerjiye 1. iyonlaşma enerjisi enerjisi endotermik ısı alan bir olaydırİyonlaşma enerjileri arasında; < < < ……< ilişkisi bulunur. Çünkü elektron her koptuğunda elektron başına düşen çekim kuvveti artar. Elektron koparmak zorlaşacağı için verilmesi gereken enerji de atomun elektron sayısı kadar iyonlaşma enerjisi vardır. İyonlaşma enerjisi Periyotlar boyunca soldan sağa doğru artar. Bunun nedeni periyot boyunca artan proton sayısı ve dolayısıyla artan çekirdek çekim gücüdürGrup boyunca yukarıdan aşağıya doğru azalır. Bunun nedeni grup boyunca enerji düzeyi sayısının artması böylelikle çekirdek ile dış katmanlardaki elektronlar arasındaki mesafenin artmasıdır. İyonlaşma Enerjisine Göre Grup Bulma İyonlaşma enerjisi değerlerinden yararlanılarak bir atomun değerlik elektronu sayısı ve dolayısıyla grup numarası bulunabilir. Ardışık iki enerji düzeyinde yaşanan iyonlaşma enerjisi değeri sıçraması, atomun değerlik elektronlarının bittiği ve bu nedenle elektron koparmanın zorlaşacağı anlamına gelir. Yukarıdaki tablo incelendiğinde bir elementin iyonlaşma enerjisinde ani artış yaşandığı seviye ile grup numarası arasındaki ilişki görebilirsin. ani artış değerlik elektronlarının biterek bir alt katmana geçildiğini gösterir. Kolay kopan elektronlar değerlik elektronu da A gruplarında grup numarasını atomunun 1, He’un 2, Li’nin 3, Be’un 4 iyonlaşma enerjisi bulunur. Bir atomun kaç elektronu varsa o kadar iyonlaşma enerjisi vardır. Yeterli enerji verildiğinde atomun tüm elektronları koparılabilir. 3 ELEKTRON İLGİSİ Gaz hâlindeki nötr bir atomun elektron alarak negatif yüklü iyon oluşturması sırasındaki enerji değişimine elektron ilgisi denir ile ilgisi, genellikle ekzotermik ısı veren bir ve soygazların elektron ilgisi yoktur, sadece ametallerde elektron ilgisi gözlemlenir. Aynı periyotta soldan sağa doğru gidildikçe elementin elektron ilgisi artar. Aynı gurupta yukarıdan aşağıya inildikçe elementlerin elektron ilgisi azalır fakat 7A grubunda bulunan florun elektron ilgisinin daha büyük olması beklenirken elektron ilgisi en büyük olan klordur. Bunun nedeni flor atomunun son orbitalindeki elektronlar arası itme kuvvetinin, klor atomunun son orbitalindeki elektronlar arası itme kuvvetinden fazla olmasıdır Klor atomunun yarıçapı flor atomundan büyüktür.. 4 ELEKTRONEGATİFLİK Bir atomun bağ elektronlarını kendine çekme yeteneğinin ölçüsü olarak tanımlayabiliriz. Elektronegatifliği en yüksek olan element 7A grubundaki flor elementidir. Elektronegatifliği en düşük element ise 1A grubundaki fransiyum elementidir. Soy gazların bağ yapma eğilimleri olmadığı için elektronegatiflik değerinden elektronegatifliği metallerden yüksektir. Periyodik tabloda soldan sağa doğru gidildikçe atom çapı küçülür, elektronegatiflik artar. Aynı grupta yukarıdan aşağı doğru gidildikçe atom çapı artar, çekirdeğin çekim gücü azalır, elektronegatiflik azalır. 5 METALİK – AMETALİK ÖZELLİK NASIL ARTAR? Metalik özellik periyodik cetvelde aynı grup içerisinde sağdan sola ve aynı periyot içerisinde yukarıdan aşağıya gittikçe özellik periyodik cetvelde aynı grup içerisinde sağdan sola ve aynı periyot içerisinde yukarıdan aşağıya gittikçe azalır. 1A grubundaki alkali metaller en elektropozitif elementlerdir. 7. periyot 1 A grubundaki fransiyum Fr en aktif metaldir 7A grubundaki halojenler periyotlarındaki en elektronegatif elementlerdir. Bu gruptaki flor periyodik sistemdeki en aktif ametaldir. Periyodik cetvelde soldan sağa gidildikçe ne olur? Periyodik cetvelde yukarıdan aşağıya gidildikçe ne olur? Görselimizden inceleyelim

periyodik cetvelde bir grupta en fazla kaç tane element bulunabilir